SAĞLIK

A kan grubunda olanların riski daha fazla

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Yol, mide kanserinde son yıllarda dikkat çeken bir artış yaşandığını vurgulayarak, hastalığın genellikle sinsi ilerlediğini ve erken teşhisin hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

Abone Ol

Prof. Dr. Yol, mide kanserinin dünya genelinde akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'de erkeklerdeki kanser vakalarının %7,4’ünü, kadınlardaki vakaların ise %6’sını mide kanserinin oluşturduğunu aktardı. Özellikle erkeklerde, A kan grubuna sahip kişilerde, sigara kullananlarda ve obez bireylerde mide kanseri riskinin daha yüksek olduğuna işaret etti.

"Helicobacter pylori ve tuzlu gıdalara dikkat"

Mide kanserinin gelişiminde birçok farklı etkenin rol oynadığını belirten Prof. Dr. Yol, “Helicobacter pylori” bakterisinin yol açtığı mide rahatsızlıklarının tedavisinin ihmal edilmesinin ciddi bir risk faktörü olduğunu ifade etti. Ayrıca geçmişte mide sinirlerinin kesildiği operasyonlar, tütsülenmiş gıdaların aşırı tüketimi, genetik yatkınlık, B12 vitamini eksikliği, kronik gastrit ve mide polipleri de risk faktörleri arasında yer alıyor.

Beslenme alışkanlıklarının da mide kanseri gelişiminde etkili olduğunu söyleyen Yol, “Aşırı tuzlu, salamuralı ve közde pişirilmiş yiyeceklerin düzenli tüketilmesinden kaçınılmalı. Bol taze sebze tüketilmeli, spor yapılmalı ve ideal kilo korunmalıdır” dedi.

"Belirtiler geç dönemde ortaya çıkabilir"

Mide kanserinin bazen hiçbir belirti göstermeden ilerleyebileceğini söyleyen Prof. Dr. Serdar Yol, şu uyarılarda bulundu:

“Hastalık ilerlediğinde cerrahi müdahale şansı ortadan kalkabilir. Karnın üst kısmında şişkinlik, ağrı, çabuk doyma, iştahsızlık, bulantı, kusma, hızlı kilo kaybı, kansızlık ve dışkıda gizli kan gibi belirtiler görülebilir. Ancak bu şikâyetler günlük hayatta sık rastlandığı için genellikle ciddiye alınmaz. Bu durum, tanı ve tedavide gecikmelere neden olabilir.”

"Erken teşhisle yaşam süresi artıyor"

Prof. Dr. Yol, tedavide gecikmenin başarı oranını ciddi biçimde düşürdüğünü belirterek, mide kanseri ameliyatlarında midenin büyük bir kısmı veya tamamının alınabildiğini söyledi. Bu tür ameliyatlar sonrası hastalara sık aralıklarla ve küçük porsiyonlarla beslenme önerilirken, yiyeceklerin iyi çiğnenerek yutulması gerektiği de vurgulandı.

“Hasta, ‘Ameliyat oldum, kurtuldum’ düşüncesine kapılmamalı, mutlaka düzenli kontrollere devam etmelidir. Erken evrede teşhis edilen mide kanserinde 5 yıllık yaşam oranı %90-100 iken, ileri evre tümörlerde bu oran %15-25’e kadar düşmektedir.”

Prof. Dr. Serdar Yol’un açıklamaları, mide kanserine karşı bireylerin daha bilinçli olması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Özellikle risk grubunda yer alan bireylerin, beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmesi ve düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmemesi gerektiği vurgulanıyor.