Hasan Türkyılmaz, bu tür söylemlerin devletin aklıyla oynanmak istendiğini ifade ederek, "Eğer bu cehaletten yapılıyorsa dersine iyi çalışsınlar ama bilerek yapılıyorsa bunu yapanlara 'hain' tanımı tam yakışmaktadır" dedi.
İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nü yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ziyaret eden Türkyılmaz, burada orman yangınlarında hayatını kaybeden iki orman şehidini anarak başladığı konuşmasında, ardından Manisa'da saha incelemelerinde bulundu. Basın mensuplarına önemli açıklamalarda bulunan Türkyılmaz, Türkiye’de çıkan orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğuna dikkat çekti.
Yangınla mücadelede Orman Genel Müdürlüğü'nün ülke yüzölçümünün yüzde 30’unu yönettiğini hatırlatan Türkyılmaz, kalan alanların büyük kısmının belediyelerin sorumluluğunda olduğunu vurguladı. Ancak kırsal alandaki yangınlara belediyelerin çoğu zaman müdahale etmediğini ya da yalnızca "kameralara görüntü verme" amacıyla sembolik müdahalelerde bulunduğunu savundu.
"Yüzde 30’luk bir kapasiteyle, yüzde 90’lık bir alana müdahale etmek mümkün değilken, kamuoyunun hedefinde orman teşkilatı yer alıyor. 145 şehit vermiş bu kurumun çalışanları suçlanıyor. Bu adil değil," diyen Türkyılmaz, teşkilat çalışanlarının büyük bir özveriyle yeşil vatanı savunduğunu ifade etti.
Türkyılmaz, orman yangınlarının ardından yanan arazilerin turizme ya da imara açılacağına dair yapılan spekülasyonlara da sert çıktı. Türkiye Anayasası’nın 169. maddesinin, yanan alanların başka amaçlarla kullanılmasını açıkça yasakladığını hatırlatan Türkyılmaz, bugüne dek tek bir metrekarenin dahi bu hükmün dışına çıkmadığını söyledi.
“2021 yılında 135 bin hektar alan yandı. Antalya’dan Muğla’ya, 58 il etkilendi. Şimdi herkese açık çağrı yapıyorum: Gidelim bu alanları gezelim. Bir metrekare dahi ormanlaştırma dışında kullanılmış mı? Hayır. Bugüne kadar yapılmadı, bugün de yapılmadı, yarın da yapılmayacak,” şeklinde konuşan Türkyılmaz, bu iddiaları yayanları kamuoyuna karşı sorumluluğa davet etti.
Kamuoyunu yanlış yönlendiren söylemlerin kasıtlı olarak yayıldığını ve devletin kurumsal yapısına zarar verdiğini belirten Türkyılmaz, "Bugün Türkiye'de bir ideolojik saplantıyla, dar bir kesim tarafından bu söylemler kullanılarak devletin aklıyla oynanmak isteniyor. Canlarını ortaya koyan insanlara iftira atılıyor. Bu cehaletten yapılmıyorsa, kasıt varsa, bunu yapanlara 'hain' tanımı tam olarak yakışıyor" ifadelerini kullandı.