AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nın geleneksel bayramlaşma programı yapıldı. Programa son Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, önceki dönem Genel Başkan Yardımcısı ve MKYK Üyesi Hamza Dağ, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı ve İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, önceki dönem Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, AK Parti İzmir Milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Yaşar Kırkpınar, MKYK üyeleri Cemal Bekle ve Emre Cemil Ayvalı ve İzmir teşkilatları da katılım gösterdi.
Programın açılış konuşmasını AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı yaptı. Saygılı'nın konuşmasının ana unsuru İzmir'de günlerdir devam eden grev vardı. Saygılı, "İzmir’de Büyükşehir Belediye işçileri grevde. Bu grev yıllardır yönetilemeyen İzmir Büyükşehir Belediyesinin iflasının resmidir.'' dedi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'nın konuşması şu şekilde devam etti;
İzmir’e CHP belediyeciliği tarafından yapılmayan alt yapı çalışmaları, üst yapı yatırımları, nitelikli eser ve hizmet yoksunluğu bugünkü tabloya davetiye çıkardı. Çünkü balık baştan kokmuştu.
Belediyedeki hizmet ve liyakat esaslı insan kaynağı yerine siyasal odaklı kadrolaşma bugünkü sonucu doğurdu. Mevcut 24 bin kişilik kadronun üzerine son 6 yılda 14 bin kişi daha alınır mı? Yani yüzde 60'a yakın bir personel artışından bahsediyoruz. Grev yapan sendika başkanının bile tam 16 yakını şu anda belediyede maaş alıyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grubumuz denetim raporunda çıkardı. Gerçekten çalışan işçi kardeşlerimiz, mevcut çalışmasından çok daha fazla mesai yapıyor. Hala 10 yıl geriye dönük iznini bile kullanamayan işçiler var.
Yeni istihdam ettikleri 14 bin işçinin tamamı sahada çalışıyor olsaydı çalıştığından iki kat fazla mesai yapan ESHOT şoförlerimiz geçmişe dönük izinlerini kullanabilirdi. Yük, sahada çalışan işçinin sırtında.
Şoför diye almışsınız şoförlük yapmıyor, temizlikçi diye almışsınız temizlik yapmıyor. Masada yoklar, sahada yoklar, bankamatikte çoklar. Bir belediye 6 yılda SGK’ya 15 milyara yakın borç yapıp bir kuruş ödemez mi? Hala burada suçu merkezi hükümete atarak işten sıyrılma peşindeler. İzmir’in yaşadığı grev krizi beceriksizliğin, liyakatsizliğin, popülist belediyeciliğin sonucudur.
İzmir’in kaynaklarını eşe, dosta, bankamatikçilere değil; gerçekten hizmet üreten, çalışan, ter döken kardeşlerimize harcayın. Bugün İzmir halkına dayanışma çağrısı yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı eğer uyarılarımıza kulak assaydı, belediyeyi siyasi kadroların istihdam alanına çevirmeseydi bugün çok daha güzel şeyleri konuşuyor olacaktık.