Hutbede, Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) kamu hakkını çiğnemenin Allah yolunda şehit olmayı engelleyecek kadar büyük bir günah olduğu hatırlatıldı.

Hutbede, kamu hakkına sahip çıkmanın Müslüman olmanın bir gereği olduğu vurgulanarak, “Kamu hakkına ihanet etmek yalnızca haksızlık değil, aynı zamanda zulümdür” denildi. Kamu malının bir milletin ortak menfaati olduğu belirtilerek, “Hiç kimse bu mallar üzerinde şahsi ve keyfi tasarrufta bulunamaz. Kamu malı; sadece yaşayanların değil, henüz doğmamış çocukların, yetimlerin, muhtaçların hakkıdır” ifadesi kullanıldı.

Kur’an-ı Kerim’de ‘Gulûl’ olarak adlandırılan hazine, kamu, belediye, vakıf ve dernek mallarına el uzatmanın, insanı dünyada zillete, ahirette ise büyük azaba sürükleyen ağır bir vebal ve büyük bir günah olduğu vurgulandı. “Kim kamu malına ihanet ederse, kıyamet günü bu hainliğin günahı boynuna asılı olarak gelir” ayeti hatırlatıldı.

Günümüzde kimi zaman görsel ve yazılı medyada, kimi zaman dijital platformlarda ve günlük sohbetlerde gündeme gelen kamu hakkı ihlalleri ile İslam’ın bu konudaki tavrı da hutbede ele alındı. Kamuya ait menkul veya gayrimenkulleri zimmete geçirmek, işgal etmek veya meşru olmayan kazanç sağlamak “ateşten bir korla karnı doldurmak” olarak nitelendirildi.

Ayrıca, kamu imkânlarının amacı dışında kullanılması, kamu işlerinin aksatılması, görevlerin yerine layıkıyla getirilmemesi hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerinde ayrım yapmak, tanıdıklara öncelik vermek, çalışma saatlerinde şahsi işle meşgul olmak da hak ve hukuk tanımamak olarak değerlendirildi. Hakkı olmadan ücret talep etmek ise harama el uzatmak anlamına gelir.

“Hediye kisvesi altında yapılan çıkar ilişkileri cehennem ateşinden bir parçadır” denilerek, dijital ve geleneksel medyada yalan, yanıltıcı haberler yayarak kamuyu zarara uğratmanın da haram olduğu belirtildi.

Torpil yapmak, adam kayırmak, kanuni boşluklardan yararlanarak kamunun ve şahısların malına haksızca el koymak zulüm ve günahtır. Elektrik ve suyu kaçak kullanmak toplumun ortak malına el uzatmak anlamına geldiği için haramdır.

Devletin tarım, hayvancılık ve ticaret desteklerinin amacı dışında kullanılması, olmayan tarlaları varmış gibi göstermek, karaborsacılık ve stokçuluk da büyük haksızlık ve zulümdür.

Sahte boşanma yoluyla sosyal yardım almak, vergi kaçırmak, sahte belgelerle mal beyanını düşük göstermek, vergi ve muafiyetleri suiistimal etmek kamu hakkını gasp etmektir.

Rüşvet almak ve vermek ise Allah’ın lanetine uğramak demektir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) “Allah’ın laneti, rüşvet verenin de alanın da üzerinedir” buyurmuştur.

Ege'de öğrenciler için konforlu pansiyon hazırlanıyor!
Ege'de öğrenciler için konforlu pansiyon hazırlanıyor!
İçeriği Görüntüle

Son olarak hutbede, kamu malına ve kamu hakkına saygı gösterilmesi, bunlara el uzatmaktan kaçınılması önemle tavsiye edildi.

Kaynak: İHA