Türkiye’nin artık “yeni bir eşiğe” geldiğini vurgulayan Yılmaz, “Dünya Bankası’nın hesaplamalarına göre Türkiye’nin yüksek gelirli ülkeler ligine, en alt basamaktan da olsa, adım atmasını bekliyoruz” dedi.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlenen buluşmaya, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz, Manisa Valisi Vahdettin Özkan, AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, AK Parti Manisa milletvekilleri Mücahit Arınç, Murat Baybatur, Tamer Akkal ve çok sayıda sanayici ile iş insanı katıldı.
Programın açılışında konuşan Vali Özkan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ı Manisa’da ağırlamaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız yoğun bütçe gündemine rağmen sanayicilerimizle buluşmayı özellikle istedi. Bugün şehrimiz için bereketli bir gün” dedi.

Türkiye artık niteliksel bir eşiği aşmak üzere
Dünya ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini belirten Yılmaz, Türkiye’nin son 22 yılda önemli bir mesafe kat ettiğini söyledi.
“2002’de Avrupa Birliği’nin kişi başına gelirini 100 kabul ettiğimizde Türkiye 38 seviyesindeydi. Bugün 70’i aştık. OECD ortalamasında da aynı tabloyu görüyoruz. Türkiye, artık üst orta gelir grubundan yüksek gelir grubuna geçiş eşiğinde,” diyen Yılmaz, bu durumun yalnızca rakamsal değil, “niteliksel bir dönüşümü” de temsil ettiğini ifade etti.
Avrupa’nın 4. büyük ekonomisi olacağız
Türkiye’nin ekonomik büyüklüğünün bu yıl 1,5 trilyon doları aşmasının beklendiğini söyleyen Yılmaz, “2002’de 238 milyar dolar olan ekonomimiz bugün 1,5 trilyon dolara ulaştı. Kişi başına gelirde 17 bin doları aşmayı bekliyoruz” dedi.
IMF’nin ekim ayında yayımladığı Dünya Ekonomik Görünümü Raporuna atıfta bulunan Yılmaz, “Tahminler gerçekleşirse Türkiye, nominal dolar bazında dünyanın 16’ncı, satın alma gücü paritesine göre ise 11’inci büyük ekonomisi olacak. Böylece Avrupa’da İtalya’yı geride bırakarak 4. sıraya yükseleceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye düşük borçluluk oranıyla öne çıkıyor
Türkiye’nin kamu ve özel sektör borçluluğu açısından da güçlü bir konumda olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Genel yönetim borç stokumuzun milli gelire oranı yüzde 24,1 seviyesinde. Avrupa’da bu oran yüzde 80’in üzerinde. Türkiye, kamu borcu en düşük ülkelerden biri” dedi.
Merkez Bankası rezervlerinin 185,5 milyar dolara yükseldiğini belirten Yılmaz, “CDS risk primimiz 247 baz puana kadar geriledi. Bu hem kamu hem de özel sektörün döviz cinsi borçlanma maliyetini ciddi biçimde düşürdü” değerlendirmesinde bulundu.
Enflasyon en büyük meselemiz
Enflasyonla mücadeleyi hükümetin en temel önceliği olarak tanımlayan Yılmaz, “2024 Mayıs ayında yüzde 75,5 ile zirve yapan enflasyon eylülde yüzde 33,3 seviyesine geriledi. Yıl sonunda yüzde 30’un altını, 2025’te yüzde 20’nin altını, 2027’de ise tek haneli oranları hedefliyoruz” dedi. Yılmaz, enflasyonla mücadelenin sadece para politikalarıyla değil, mali disiplin ve yapısal reformlarla da sürdürüleceğini vurguladı.
Manisa üretim gücüyle Türkiye’nin lokomotiflerinden
Manisa’nın sanayi ve tarımdaki potansiyeline de değinen Yılmaz, “Manisa son yıllarda büyük bir sanayi üretim merkezine dönüştü. Tarımda da güçlü bir yapıya sahip. Hizmet sektöründe de bu dinamizmi görmek istiyoruz. Manisa, yatırım, üretim, istihdam ve ihracatın simgesi olan bir şehir” dedi.




