İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Eryılmaz, İYİ Parti Merkez Disiplin Kurulu üyeleri Gökhan Akkuş ve Jale Hayta ile İYİ Parti Manisa İl Başkanı Ali Zafer İksir'den oluşan İYİ Parti heyeti, Manisa'da saha çalışmaları kapsamında Soma ilçesinde Maden-İş Şubelerini ve Tes-İş Soma Şubesi'ni ziyaret etti.
İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz, Soma'daki sorunları dile getirdi ve ilçe halkının maden ve termik santralden geçimini sağladığına işaret ederek, "Buraya bir hassasiyet gösterileceği inancını taşıyoruz. Soma’nın huzuru kaçmasın, huzuru bozulmasın" diye söyledi.
Ziyaretin sonrasında açıklamalarda bulunan Rıdvan Uz, "İYİ Parti ailesi olarak 81 ilde beraberiz. Ama bugün özellikle Soma’yı tercih etmemizin sebebi, Soma’da 14 bin işçinin çalıştığı ve iş güvenliği konusunda iş bırakma noktasında büyük sıkıntılar yaşadığı bir süreçten geçiliyor olmasıdır.
Termik santralle ilgili kapanan bir santral var; işsiz kalma durumları söz konusu. Maaşların yarı yarıya ödendiği bir süreç yaşanıyor. Biz de aynı zamanda Meclis'te hem İYİ Parti’nin milletvekili hem de Sanayi Komisyonu üyesi olarak madencilikle ilgili birimde bulunduğumuz için bu konuda bir hassasiyet taşıyoruz. Bu hassasiyet üzerine buradayız.
"Soma’nın başka bir ek geliri yok"
Rıdvan Uz, "İnşallah umut ediyoruz ki bu süreç en iyi şekilde çözülür. Sayın Bakan da buraya gelecekmiş. Biz de buradan Sayın Bakanımıza sesleniyoruz: İnşallah en kısa süre içerisinde bu süreç çözüme ulaşır ve burada 14 bin madenci güvenle, huzurla iş yapmaya devam eder.
Türkiye’nin kömüre ve madene ihtiyacı var; burada bunu da göz ardı etmemek lazım. Soma’nın başka bir ek geliri yok. Soma, madenden ve termikten geçiniyor. Bu insanlar evine buradan ekmek götürüyor. Buraya bir hassasiyet gösterileceği inancını taşıyoruz. Biz bunu hem parti olarak hem de Mecliste milletvekili olarak dile getireceğiz. İktidara da bu noktada, üzerimize düşen görevi muhalefet olarak yapacağımızı belirteceğiz. Yeter ki Soma’nın huzuru kaçmasın, huzuru bozulmasın.
Soma bu noktada tek yumruk olmuş. Madencisiyle, çalışanıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, esnafıyla bunu gördük biz. Dolayısıyla buraya sahip çıkılması lazım. Ben iktidara sesleniyorum: Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar partisine ve ortağına sesleniyoruz.
"Bu problemi iktidarıyla muhalefetiyle çözmek zorundayız. Çünkü başka Soma yok."
Burası bizim memleketimiz, bu insanlar bizim memleketimizin insanı. Büyük bir sıkıntı var ve bu sıkıntıyı hep birlikte aşmak üzere sizin yanınızda olacağımızı belirtiyoruz. Bizler araştırma önergesi, ister soru önergesi; sonucu ne olursa olsun hep birlikte bu problemi iktidarıyla muhalefetiyle çözmek zorundayız. Çünkü başka Soma yok.
Türkiye’de madencilerle konuştuğumuzda çok eksiklerin olduğunu gördük. Fakat yasa hazırlanırken bu önemli noktalar yine göz ardı edildi. Ama bunun yanı sıra, dikkat çekmek istediğimiz başka bir konu var: Bu talep bir bakanlık veya Meclis'te iktidar partisi tarafından değil, İngiltere Londra Maden Borsası’ndan geldi.
Bu talep, dördüncü grup madenler içindi. Bunun yanı sıra nitelikli ve stratejik madenlerin ismi belirtilmemiş olmasına rağmen, hepinizin anlayacağı gibi toryum ve bor gibi madenlerle ilgili kısımlar... Buraların işletilmesi ve işletilmeye açılmasının kolaylaştırılması, ÇED raporlarının göz ardı edilmesi ve Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği bir üst kurul tarafından içerisinde Tarım ve Orman Bakanlığının da olmadığı bir kurul tarafından üstün kamu yararı gözetilerek alanların ister mera, ister sit, ister orman, ister tarım, ister madenle ilgili olsun, hatta şahıs malı da olsa hızlıca kamulaştırılmasını öngörüyor.
Tabii bu büyük bir sıkıntı. İşte bu iş bilmezlik ve işi ehline sormamanızın neticesi aslında. Bu işler madencilerle oturulup konuşulsa, işi bilenlerle istişare edilse, Türkiye çok daha kolay ve çok daha iyi çözümler üretebilir. Bu kapasiteye sahibiz.
"Ömründe esnaflık yapmayan adama bakkalı bırakırsanız, en basit tabirle orayı batırır"
Sadece liyakati ve adaleti öncelemeliyiz. Liyakat yerine sadakati, 'benim adamımı' seçerseniz işte bugün gelinen noktalar budur. Bunu da açıkça söyleyelim: Burada Torku’ya verilen bir yer var. Adamlar tabiri caizse bisküvi, çikolata üretiyorlar ama gelmişler burada termik santrali yönetmeye çalışıyorlar. Peki bu adamların suçu var mı? Onların da bir suçu yok.
Çünkü sizin kasanızda nakit fazlaydı, 'Siz burayı alın' denmiş, almışlar. Ama ömründe esnaflık yapmayan adama bakkalı bırakırsanız, en basit tabirle orayı batırır. Termik santrali de bilmeyen adama verirseniz, burada bilenler varken neticede böyle olur" ifadelerini kullandı.
