Jeofizik Yüksek Mühendisi Şenhisar, yaptığı açıklamada, Spil Dağı'nın kuzeyinden geçen ve Turgutlu ile Manisa'nın batısındaki Muradiye arasında yer alan, yaklaşık 40 kilometre uzunluğundaki Manisa fayı üzerinde bir analiz yaptıklarını belirtti.
"MTA Haritasındaki Çizgiye Bakarak Hüküm Verilemez"
Manisa fayının M6.8 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeli varsayımı üzerinden konuşan Şenhisar, "Bu durumda eğim açısı 65 derece olan fayın yüzey kırığı, Spil Dağı kuzeyinden geçen fayın tam 7 kilometre kuzeyinden, Manisa Ovası'ndan çıkmaya çalışır. Yani Manisa fayı üzerinde yer alan yapıların altından yüzey kırığı çıkmaz." dedi.
Şenhisar, bu nedenle fay ve deprem parametreleri belirlenmeden, MTA diri fay haritasındaki fay çizgisine bakılarak, bu fayın üzerinde yapıların yer alıyor olmasının bilimsel ve mühendislik açısından savunulacak bir yanı olmadığını vurguladı.
"Hatalı Değerlendirme Ciddi Mağduriyetlere Yol Açar"
Mühendislik ve bilim esasına dayanmayarak yapılan hatalı deprem tehlike değerlendirmelerinin, riskin hatalı belirlenmesine, "çok ciddi ekonomik mağduriyetlere ve gereksiz bütçe harcamalarına yol açacağını" ifade eden Şenhisar, fayın üzerinde yapıların bulunmasından ziyade, deprem tehlike parametreleri açısından mühendislik ve bilimsel bir temelin olmasının önemine değindi.
Cevaplanması Gereken Temel Sorular
Şenhisar, doğru bir bilimsel ve mühendislik yanıtı bulabilmek için Manisa fayı ile ilgili şu temel sorular üzerinden ilerlenmesi gerektiğini kaydetti:
- "Manisa fayının
- 1) yıllık kayma hızı?
- 2) deprem tekrarlanma aralığı?
- 3) en son ürettiği deprem tarihi?
- 4) en son ürettiği maksimum deprem büyüklüğü?
- 5) en son depremden itibaren geçen süre?
- 6) Depremin yüzey kırığı oluşturup oluşturmadığı?
- 7) Deprem kırığı üzerindeki maksimum yer değiştirme?
- 8) Fayın eğim açısına bağlı olarak kırığın nereden ana fay izinden itibaren ne kadar uzakta çıkacağı?
- 9) Yaklaşık 2 bin yıl tekrarlanma aralığı olduğu düşünülen Manisa fayı üzerinde yer alan yapıların ekonomik ömrü içerisinde büyük deprem ile karşılaşma olasılığı nedir?"
"Can Kaybı Dayanıksız Binalardan Kaynaklanıyor"
Depremleri fayların ürettiğini ancak depremleri 'Afet'e dönüştüren yıkımların tamamen depreme dayanıksız ve mühendislik esaslı hizmet almamış binalardan kaynaklandığını dile getiren Şenhisar, "Bir depremde asıl can kayıplarına neden olan şey, fayın kırılması değil; dayanıksız yapılar, kötü malzeme, yanlış zemin seçimi ve denetimsizliktir." şeklinde konuştu.
Şenhisar, tarihsel deprem kayıtlarının, 1845 olaylarının Manisa Fayı segmentlerini kırmış olabileceğini ve iki segmentin birlikte kırıldığına dair kanıtlar sunduğunu belirterek, 1845 olayının literatürde "son yüzey-kırılma" olarak sıkça anıldığını sözlerine ekledi.




