Coşkun, termik santralinin kapanmasının yalnızca bir tesisin kapanması anlamına gelmediğini vurgulayarak, “Burada çalışan binlerce insanın hayatı, onların baktığı ailelerin umudu ve tüm Soma ekonomisi tehdit altında. Maden şirketleri kömürlerini satamaz hale geldi, bu da maden işçilerinin maaşlarını alamamasına ve işten çıkarılma korkusu yaşamasına yol açıyor” dedi.
Madenlerde çalışan işçilerin yıllardır ekmek kapısı olan ocakların yeniden normale dönmesini beklediğini belirten Coşkun, çözümün termik santralinin bir an önce faaliyete geçmesinde yattığını ifade etti.
Santralin kapalı kalmasının sadece işçileri değil, çarşıdaki esnafı da doğrudan etkilediğini dile getiren Coşkun, “Çarşıda alışveriş yapan, ekonomiyi ayakta tutan bu işçiler. Onların işsiz kalması demek esnafın da zor durumda kalması demek” diye konuştu.
Asıl kaybın ise geleceğe dair umutlar olduğunun altını çizen Coşkun, şu ifadeleri kullandı:
“Bu belirsizliğin gölgesinde büyüyen çocuklarımızın hayalleri, okulları ve yarınlara olan inançları da sarsılıyor. Unutmayalım ki bu santral ve madenler sadece bir yapı değil, toplumumuzun ve çocuklarımızın umut kapısıdır. Bu kapı kapanınca sadece bir iş değil, koca bir gelecek kaybolur.”
Coşkun, Soma’nın kendi kaderine terk edilmemesi gerektiğini vurgulayarak yetkililere “Bir an önce çözüm bulun, gelecek kararmasın” çağrısı yaptı.