Alhat, zeytinin tamamen geri dönüştürülebilir bir ürün olduğunu vurgulayarak, bu suların tarım için kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Alhat, zeytin ağacının doğası gereği atık üretmediğini belirterek, “Zeytin ağacının bir atığı olamaz. Bu, yüzde yüz geri dönüşüme uygun bir bitkinin meyvesidir. Hurma zeytini Urla’da çiğ bile yenebiliyor. Bunun suyu da olsa olsa altın su olur,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin tarımsal üretimde suya her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Alhat, söz konusu “altın suların” yeniden değerlendirilmesinin ülke için stratejik bir önem taşıdığını dile getirdi. Bu kapsamda Akhisar Ticaret Borsası olarak kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini aktaran Alhat, pirina teknolojisinin dünya genelinde artık kullanılmadığını, ancak Türkiye’de hâlâ gündemde olduğunu belirterek bu sistemin modern yaklaşımlarla yeniden ele alınması gerektiğini söyledi.

Zeytinyağı fabrikalarında atık suyun yeniden kazanımı için projeler geliştirdiklerini ifade eden Alhat, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü ile ortak çalışmalar yürüttüklerini de açıkladı. Alhat, “Onlar zaten uzun yıllardır bu alanda önemli araştırmalar yapıyorlar. Biz de onlarla birlikte süreçleri geliştirmeye devam ediyoruz,” dedi.
Projeye ilişkin detayların ayın 9’unda yapılacak sunum ile paylaşılacağını söyleyen Alhat, çalışmanın ülke tarımına önemli katkılar sağlamasını beklediklerini ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Tarımın kalkınmasında ve özellikle yeraltı sularının desteklenmesinde bu projenin çok önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Hep birlikte ülkemize değer katacak bir işe imza atacağız.”




