Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Manisa’da basın mensuplarıyla bir araya geldi ve KKTC'deki seçimden çözüm sürecine önemli konularda açıklamalarda bulundu.

İlk olarak KKTC'deki seçimler hakkında açıklamalarda bulunan Özdağ söyledi;

Bu seçimler meşru ve demokratik bir şekilde sonuçlanmıştır. Bu seçimlerle ilgili adaya giderek KKTC’de bir heyetle birlikte çalışma yapan tek siyasi parti genel başkanı benim. Uzun yıllar Kıbrıs konusundaki akademik uzmanlığım ve birikimimden, Kıbrıs’tan sorumlu Devlet Bakanı’yken aynı zamanda Türk Dışişleri Bakanlığı görevlerini de yürütmüş olan Prof. Dr. Sina Gürel ve uzun yıllardır Kıbrıs’ta okumuş ve çalışmış olan Parti Sözcümüz Azmi Karamahmutoğlu ile birlikte seçim sürecinde bulunarak, gözlemler yaptık. Lefkoşa’da, Gazimağusa’da ve Girne’deki temaslarda bulunduk. Bu temaslar neticesinde anladığımız hem divanda hem de sahada çok mesafeli bir seçim süreci yaşandı.

AK Parti iktidarı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı destekliyormuş gibi görünüp aslında desteklemiyordu. Bu tespitimizi daha önce kamuoyu ile paylaşmıştık. AK Parti adeta kendi seçmeninin iradesiyle ters düşecek şekilde bir pozisyon aldı. Bu seçim sürecinin sonuçları yüzde yüz olmasa da büyük oranda bunu teyit etmiştir. Bu sebeple ‘AK Parti bu yenilgiyi tercih etti’ kanaatindeyim. Bunun farkında olan bir cumhurbaşkanımız ve halkımız var. Tatar’ın seçimi kaybetmesi veya olmayan diğer KKTC’li siyasetçiler de bu durumun farkındadır.

Zafer Partisi olarak iki devletli çözümde ısrar edilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu anlamda şaşırtıcı gelebilir ama KKTC seçimleri AK Parti’nin yenilgisiyle sonuçlanmıştır; üstelik bu, AK Parti’nin tercih ettiği bir yenilgidir. Bunun anlamını, önümüzdeki süreçte AK Parti’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikalarını izleyerek daha net anlayacağız. Ancak şunu içtenlikle ifade edebilirim ki; Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı ile Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi Türkiye açısından yanlıştır. Çünkü Türkiye için böyle bir makam yoktur. ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’ diye bir kişi yoktur. Onunla bu şekilde görüşmek, onu meşrulaştırmak anlamına gelir. Bu meşrulaştırma sürecinin bir devamı olarak da Ersin Tatar’ın seçimlerde desteklenmediğini görüyoruz.

Ayrıca belirli oy bloklarının hiç sandığa gitmediği anlaşılıyor. Ama bütün bunlarla birlikte bu sonuçlar demokratik ve meşru sonuçlardır. Biz KKTC’de Kıbrıs Türk halkının ortaya koyduğu iradeye herkes saygı duymak zorundadır. Biz KKTC’de bir kişiyi değil, bir projeyi destekledik; desteklediğimiz proje iki devletli çözüm projesiydi. Elli sene federasyon görüşmesi olmaz. En az kırk yıldır iki devletli çözüm modeli kabul edilmeliydi. Şimdi tekrar federasyon görüşmelerine başlanması büyük bir zarar getireceğini, Kıbrıs Türklüğü’nü ve KKTC’yi belirsizliğe iteçeğini düşünüyoruz. Bu nedenle Zafer Partisi olarak iki devletli çözümde ısrar edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Manisa takımları BAL'da haftayı iyi geçirdi
Manisa takımları BAL'da haftayı iyi geçirdi
İçeriği Görüntüle

Manisa ekonomik buhranı ağır şekilde hissediyor

Türkiye ekonomisini de değerlendiren Özdağ, 'Manisa'da ekonomik buhran ağır şekilde hissediliyor' dedi. Özdağ, ekonomi hakkındaki açıklamalarına şu sözle ile devam etti.

'Hiç şüphesiz, bütün Türk halkı gibi Manisa’da da ekonomik buhranı ağır şekilde yaşıyoruz. Sekiz yıldan bu yana karların milli gelir payı azalırken rantın payı artıyor; zenginlerin ülkemizin zenginlikleri üzerindeki hakimiyeti artıyor. Yoksul daha yoksullaşıyor; zengin ise daha fazla şekilde zenginleşmeye devam ediyor. İmalat sektöründe ciddi bir çöküş görüyoruz.

Türkiye’nin en önemli sanayi kollarından biri olan tekstilde bir standart gerilemesi var. Örneğin Mısır’a veya Uzak Doğu’ya göre ülkece büyük bir düşüş görüyoruz. Beş milyar dolar ihracatımızın olduğu bir sektörde bu emek yoğun bir sektör. Geçen gün Manisa’da bir sanayicimizle konuştuk; tekstil... Ancak bu sektörün öne gelen isimlerinden olan Kahraman Kığılı’nın, altı içinde ağır bir çöküşün beklendiğine dair açıklaması var. Bu açıklamaya iktidardan herhangi bir cevabın gelmediğini üzülerek görüyoruz.” İktidar ‘enflasyonu düşüreceğiz’ diyor; tek hedef bu.

Ancak enflasyon düşmek bir yana, enflasyon hedeflerinin yukarıya doğru revize edildiği bir ortamdan geçiyoruz. İktidar çevreleri de bir çöküş olduğunu görüyorlar ki şimdi yine bir algı operasyonunun peşinde koşuyorlar. Ankara siyasetinin dedikodu koridorlarında ekonomi yönetiminde nasıl bir değişiklik olacağına dair isimler verilerek konuşmalar yapılıyor. İktidar ‘enflasyonu düşüreceğiz’ diyor; biz ise altını çizerek söylüyoruz: neoliberal politikalar, emekçiyi ezmeyi hedefleyen rantiyeye dayanan politikalar Türkiye için çözüm değildir.

Sosyal, milli, üretime dayanan politikalar Türkiye için çözüm değildir. Çözüm, Türkiye’nin üretim ekonomisine geçmesidir. Çözüm, vergi sistemini düzenlemek; adil bir gelir paylaşımı sağlamaktır; doğrudan vergilerin oranını arttırmaktır. Çözüm AVM’ler ve rezidanslar değil; fabrikalar ve atölyeler kurmaktır. Çözüm, imalat sanayimizi ayağa kaldırmaktır. Günün sonunda açıkça söyleyelim: Ancak bunların dışında iktidarla karşı karşıya değiliz. Günün ve seçimin anlamına odaklanmış bir iktidar modeli var karşımızda.'

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti yıkıp onun yerine Kürdistan kuracaklar

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ son olarak gündemdeki çözüm süreci hakkında ise şu açıklamalarda bulundu;

Bütün bunlar olurken bir taraftan da teröristlerle pazarlıkların devam ettiğini görüyoruz. Daha iki gün önce Diyarbakır’da pazarlık yapılan zihniyetin Türkiye’ye, Türk milletine ve Türk devletine nasıl baktığını gördük. Kendini hukuk içinde davranmaya çağıran ve uyaran Türk polisine ‘düşman’ diyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Öcalan Komisyonu bu zihniyetin taleplerini karşılamak üzere kuruldu.

Ne istiyor Öcalan? Altını çizerek söyleyelim: hiç kimse kandırılmasın! Siyaset dışı ama devlet aklıyla yürüyor bu adımlar; iki milleti olarak tekrar kuracaklar! Siz ne diyorsunuz; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti yıkıp onun yerine Kürdistan kuracaklar. Bebek katilinden, başına kurucu önder mi? Bizim bildiğimiz bir tek kurucu önder vardır: Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bunun tartışması yoktur. Teröristten kurucu önder çıkmaz. Bebek katilinden, birinin karşısına kurucu önder çıkmaz. Bu narsist hastası birinden kurucu önder çıkmaz.

Başka ne istiyor? Türkiye’nin 22 vilayetinde ‘özel bölge’ istiyor. Başka ne istiyor? Anayasa’nın 66. maddesinden kalkmasını ve ‘Türk milleti’ tanımının son bulmasını; bunun yerine ‘Türkiye vatandaşlığı’ kavramının yerleşmesini istiyor. Bunlar kabul edilemez taleplerdir diyoruz. Öcalan bir hukuk figürü değildir; teröristtir. Dolayısıyla bir teröristin eşit şartlarda müzakere masasına oturtulması Türk milletine hakarettir.

Şimdi, teröristi milletin karşısına çıkarıyorsunuz. Oysa ne olduysa bu, bir algı operasyonudur. Önemli olan Türk milletinin birlik ve beraberliğini korumasıdır. Bu talepler kabul edilemez. Biz Zafer Partisi olarak Türkiye’nin birliğine, dirliğine sahip çıkmayı sürdüreceğiz; şehir şehir, mahalle mahalle davamız devam ediyor.

Muhabir: Serkan Özcan