Roma İmparatorluğu döneminde liman kenti olarak önemli bir yere sahip olan Parion Antik Kenti, 2 bin 700 yıllık bir tarihe tanıklık ediyor. Bu antik kentte kazı çalışmaları yürüten ekip, Kemer köyünde 350 yıllık bir Osmanlı Hamamı’nı ortaya çıkardı. Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Parion Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu, “Antik kentin konumlandığı coğrafyanın günümüzdeki devamlılığı niteliğindeki Kemer Köyü’ndeki modern yapılar arasında saklı kalmış ve bu köydeki 350 yıl öncesine uzanan Osmanlı-Türk varlığının korunagelmiş en belirgin mimari tek yapısı” diye konuştu.

Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Kemer köyü sınırlarında bulunda 2 bin 700 yıllık liman şehri Parion’da, 2005 yılında kurtarma kazısıyla başlayan çalışmalar, 2015 yılından beri Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığındaki ekip ile devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izniyle, Türk Tarih Kurumu ve İÇDAŞ A.Ş. resmi sponsorluğunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 4 sene önceki kararıyla kazı çalışmalarının 12 aya çıkarıldığı antik kentler arasında bulunan Parion’da, çalışmalar Haziran ayında başladı. 2023 yılı kazı çalışmaları Samsun, Atatürk, Hitit, Ankara Üniversitesi ile Rusya High school University Arkeoloji Departmanı’ndan katılan 55 kişilik ekiple Tiyatro, Agora, Dükkanlar, Yamaç Hamamı, Odeion, Güney-Tavşandere Nekropolisi ile Kemer Köyü’nde yakın dönemi mimarisinin olduğu hamamda çalışmalar yapıldı.

Parion Antik Kenti, Roma İmparatorluğu zamanında liman kenti olarak kurulmuş ve 2 bin 700 yıllık bir tarihe sahip. Bu antik kentin kazıları devam ediyor. Kazı ekibi, Kemer köyü içinde 350 yıllık bir Osmanlı Hamamı keşfetti. Hamamın çevresi temizlendi. Hamamın içi de çelik konstrüksiyonla desteklendi.

Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Parion Kazı Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Kasapoğlu, “2023 yılı çalışmalarındaki yeni vizyon projelerimizden biri de Kemer köyünün içerisinde yer alan ve aslında köydeki mevcut haliyle korunagelmiş Osmanlı dönemi tek yapısı olan bu Osmanlı Hamamı’nda bir çalışma gerçekleştirildi. Köydeki Osmanlı dönemi verilerine dahil daha önceki dönemlerde kazı heyet üyelerimizden, sanat tarihçilerinin yaptığı araştırmalarla mezar taşları üzerinde 1700’lere tarihlenen iki örnekte hamamcı ve yardımcısı olarak nitelendirebileceğimiz iki kişiden bahsediliyordu. İki kişinin mezar taşı vardı. Ondan çıkan veriler sonrası bu yapı da bir çalışma gerçekleştirildi ve buranın bir hamam olduğu ortaya çıkarıldı. Aslında Türk-İslam Arkeolojisi yada Osmanlı Arkeolojisi anlamında yeni bir vizyon projesi olarak da değerlendirilebilir. Bu yıl bu yapının bulunduğu alandaki moloz ve çöp yığını tamamen temizlenip, genel hatlarıyla yapı belirginleştirildi ve Sanat Tarihi ekibi ve Restorasyon ekibi tarafından iç kısımda geçici bir çelik konstrüksiyon ile konsolidasyonu sağlandı. Önümüzdeki yıllarda Türk-İslam arkeolojisi yada Osmanlı arkeolojisi vizyonuyla köydeki en erken tarihli bu Osmanlı dönemi yapısının restorasyonuyla daha korunabilir ve gezilebilir hale getirilmesini planlamaktayız. Bu Osmanlı hamamı 1700’lü yıllara tarihleniyor. Günümüzden ortalama 300-350 yıl öncesine tarihlenen yani köydeki ortalama 350 yıl önceki Osmanlı-Türk varlığının korunagelmiş en belirgin mimari tek yapısı. Dolayısıyla bu anlamda da önemli bir yere sahip. Parion Antik Kenti’nde 2700 yıl öncesinden itibaren varlığını bildiğimiz kültürel geçmişin devamlılığının Milattan Sonra 1700’lerde de burada aktif olarak sürdürüldüğünün ve bunun devamında da modern dönemde devam ettiğini yani aslında bölgedeki 2700 yıllık kültürel devamlılığın aralıksız günümüze kadar gelebileceğini gösteren önemli verilerden biri ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz” diye konuştu.

Kaynak: İHA