Kentsel dönüşüm yasasında rezerv alan tartışması, yeni kanun teklifi ile rezerv alan kavramının değiştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu kanun ile kent içindeki alanların rezerv alan ilan edilebilecek olması tartışma yaratmaktadır.

Muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları, şehir planlamacıları ve vatandaşlar, rezerv alan ilan etmenin, iktidarın şehirleri kendi istediği gibi şekillendirmesine, rant dağıtmasına, kamusal alanları özelleştirmesine ve vatandaşların haklarını gasp etmesine yol açacağını düşünmektedir

Rezerv alan teklifinin yasalaşması öncesinde ve kabul edilmesinin ardından gündemi meşgul eden ve halen kamuoyunda yoğun eleştirilere maruz kalmaktadır.

Kamuoyundaki eleştirilere göre rezerv alan düzenlemesinin şeffaf, adil ve mülkiyet haklarına saygılı bir biçimde güçlendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, hukuki belirsizliklere ve toplumsal rahatsızlıklara neden olabilir.

Rezerv Alan Nedir?

Rezerv alan, şehir planında gelecekteki şehir gelişimi ve ihtiyaçları için ayrılmış veya ayrılması planlanan alanları ifade etmektedir.

Bu alanlar, şehir planlaması ve yerleşim düzenlemesi açısından stratejik olarak önem taşır. Rezarv alan ilan edilen yerlerde, riskli yapıların yıkılıp yerine depreme dayanıklı binalar yapılması, yeni konut ve işyerleri inşa edilmesi, gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapılması mümkündür.

Rezerv Alan Yasası

Rezerv alan yasası ile afet riski altında olan alanların daha güvenli yaşam çevresinin oluşturulmasını hedefleyen bir kanun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu kanunun çıkarılması ile birlikte rezerv alanlar genişletilerek ve hızlı dönüşüm süreçlerinin sağlanması amaçlanmıştır. Rezerv alanlar, kent planlamasının bir parçası olarak ilan edilen ve gelecekteki ihtiyaçları karşılamak, sağlıklı ve sürdürülebilir şehir gelişimini teşvik etmek amacıyla kullanılan bölgeler olarak tanımlanmaktadır.

Rezerv alan yasası ile gelen yenilikler ise şunlardır;

  • Rezerv alan ilan etmek için gerekli olan 3’te 2 çoğunluk şartı yerine salt çoğunlukla karar alınabilecek.
  • Rezerv alan ilan etmek için gerekli olan mülkiyetin %25’inin devri şartı kaldırılacak.
  • Rezerv alan ilan etmek için gerekli olan Bakanlık onayı yerine İdare onayı yeterli olacak.
  • Rezerv alan ilan etmek için gerekli olan alan büyüklüğü sınırı kaldırılacak.
  • Rezerv alan ilan etmek için gerekli olan riskli yapı tespiti şartı kaldırılacak.
  • Rezerv alan ilan edilen bölgelerde, riskli yapıların yıktırılması için maliklere tek seferde 90 günden fazla olmamak üzere süre verilecek.
  • Rezerv alan ilan edilen bölgelerde, riskli yapıların yıktırılması için Bakanlık, TOKİ, İdare veya özel sektör işbirliği ile inşaat yapabilecek veya yaptırabilecek.
  • Rezerv alan ilan edilen bölgelerde, riskli yapıların yıktırılması için Bakanlık, TOKİ, İdare veya özel sektör işbirliği ile taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarabilecek veya menkul değere dönüştürebilecek.
  • Rezerv alan ilan edilen bölgelerde, riskli yapıların yıktırılması için Bakanlık, TOKİ, İdare veya özel sektör işbirliği ile kat veya hasılat karşılığı usulleri de dâhil olmak üzere arsa paylarını belirleyebilecek.

Rezerv Alan Vatandaşları Nasıl Etkileyecek

Rezerv alan vatandaşları nasıl etkileyecek sorusunun cevabı ise, rezarv alan ilan edilen yerlerde yaşayan veya mülk sahibi olan vatandaşların, taşınmazlarını devretmeleri, yeni yerleşim alanlarına nakledilmeleri, kamu hizmetlerinden yararlanamamaları gibi durumlarla karşılaşabilecekleri şeklindedir.

Bu durum, vatandaşların mülkiyet haklarına, yaşam kalitesine, sosyal ilişkilerine ve ekonomik durumlarına etki edebilir.

Rezerv Alan Yasasına Muhalefet Neden Karşı Çıkıyor?

Rezerv alan yasasına muhalefet neden karşı çıkıyor sorusuna gelince, muhalefet partileri, rezerv alan ilan edilmesinin, vatandaşların mağdur edilmesine, rant yaratılmasına, imar planlarının keyfi olarak değiştirilmesine, kentsel dönüşümün şeffaf olmamasına yol açacağını iddia ediyor.

Muhalefet partileri ise, yasa kapsamında dikkat çeken en öneli nokta "rezerv yapı alanı" tanımında yapılan değişiklikler ile "yeni yerleşim alanı olarak" ifadesinin metinden çıkarılmasıdır.

Bu değişikliğin amacı, rezerv yapı alanı olarak belirlenecek yerin, meskun alanlar dışında olması gerektiği yönündeki uygulama sonuçlarına dayanmaktadır. Aynı zamanda, yerleşim yerlerinde bulunan parsellerin rezerv yapı alanı olarak belirlenmesinin hedeflendiği ifade edilmektedir.

Muhalefet partileri, rezerv alan ilan edilmesinin, iktidarın siyasi çıkarlarına hizmet ettiğini, vatandaşların talep ve ihtiyaçlarını göz ardı ettiğini, kentlerin doğal ve kültürel dokusunu bozduğunu savunuyor.

Muhalefet partileri, rezerv alan ilan edilmesinin, anayasaya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, yargı denetiminden uzak olduğunu, kamusal yarar ilkesine uymadığını öne sürüyor.

Rezerv Alan Yasası, eleştirmenlere göre, yani bu düzenleme mülkiyet haklarına zarar verebilecek bir riski beraberinde getirmektedir. Eleştiriye göre, bakanlık istediği yeri rezerv alan ilan edebilecek ve mevcut binalar maliklere danışılmadan rezerv alan ilan edilebilecektir. Ayrıca, rezerv alan ilan edilen yerlerdeki konut sahiplerine başka bir yerden konut tahsisi yapılabilme olasılığı da bulunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi