Özgür Özel'in dile getirmesi ile birlikte tekrar gündem olan Şeyh Said isyanı birçok kişi için bir hainin Devlete karşı aldığı bir tavır olarak karşımıza çıkıyor. Vatandaşlar Şeyh Said isyanı hakkında çok fazla soru soruyorlar. İşte Şeyh Said kimdir, isyan neden oldu ve Şeyh Said nerelidir gibi sorulara sizler için cevap verdik...

Şeyh Said kimdir?

Şeyh Said, ayrıca Şeyh Said Palevi, Şeyh Said Pirani, Şeyh Muhammed Said Nakşibendi ve Şeyh Said Efendi olarak da bilinen bir isyancıdır, 1865/1866’da Palu, Elazığ’da doğmuş ve 29 Haziran 1925’te Diyarbakır’da vefat etmiştir. Seyyid bir aileye mensup olan Şeyh Said, Zaza kökenli bir Nakşibendi şeyhi ve Kürt lideri olarak biliniyordu.

Aynı zamanda müderris, mutasavvıf, müfessir ve muhaddis olan Şeyh Said, Şeyh Said İsyanı’nın önderi olarak biliniyordu. Cumhuriyetin ilanına ve laik düzene karşı çıkan Şeyh Said, şeriat talebiyle dönemin hükûmetine karşı silahlı bir isyan oluşturmuş, bu nedenle 1925 yılında yargılanmış ve idamına karar verilmiştir.

1865 yılında Palu’da dünyaya gelmiştir. Babası Şeyh Mahmud Fevzi, annesi ise Gulê Hanım olarak bilinmektedir. Palu, Elazığ, Diyarbakır ve Muş’taki eğitimlerinin ardından, babasının ölümü üzerine Nakşibendi Tarikatı’nın postnişini (lideri) olarak ifade edilmiştir.

Babası Şeyh Mahmud Fevzi’nin Palu’dan Hınıs’a göç etmesi sonucunda orada yaşamını devam ettirmişlerdir. I. Dünya Savaşı sırasında Rus İmparatorluğu’nun Doğu Anadolu Bölgesi’ne yaptığı ilerlemeler nedeniyle Piran’a taşınmak zorunda kalmıştır ve savaşın sonrasında Hınıs Kolhisar’a yerleşmiştir.

Şeyh Said isyanı neden olmuştur?

Birinci Meclis’in Bitlis milletvekili olan Yusuf Ziya, aşiretler arasında saygınlığı ve etkisi nedeniyle gizli Kürt İstiklal Komitesi (“Azadi” örgütü) üyeliğine seçildi. 1924’te Yusuf Ziya’nın tutuklanmasıyla birlikte, örgütlenmeyi kabul etti ve Cibranlı Halit, Hasananlı Halit, Hacı Musa ile birlikte Şeyh Said’in ismini de açıkladı.

Şeyh Said'in isyana sebep olarak kullandığı slogan ise ''Din Elden Gidiyor'' olmuştur.

Şeyh Said, Doğu illerindeki aşiretleri ziyaret ederek, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal’in dinsiz olduğunu, yeni yasalarla İslamiyet’in, nikâhın, ırz ve namusun, Kuran’ın yok olacağını, ağaların ve hocaların idam edileceğini ya da sürgün edileceğini iddia eden propagandalar yaydı.

Şeyh Said Isyanı

Kayınbiraderi Albay Cibranlı Halit’in adamları, Cemiyet-i Akvam’a bölgedeki devlet askeri güçlerinin olmadığını ve bölgenin kolaylıkla ele geçirilebileceğini bildireceklerini söyledi.

Şeyh Said, Cumhuriyet ve devrimlere karşı bir isyan fetvası hazırladı ve devrimlere destek verenlerin canları ve mallarının helal olduğunu belirtti.

Fetva, aşiretlerin önde gelen kişilere gönderildi. Varto’da bulunan Hormek aşireti, devlete sadık olduğunu belirterek isyana katılmayacağını duyurdu. Şeyh Said, Bitlis Harp Divanı’nda ifade vermesi için çağrıldığında, yaşlılık ve hastalık nedeniyle gitmeyi reddetti ve ifadesi Hınıs’ta alındı.

Diyarbakır, Çapakçur, Ergani ve Genç illerinde yaklaşık bir ay geçirdikten sonra 13 Şubat 1925’te Piran’daki kardeşinin evine taşındı. Piran’da, jandarmanın 5 suçluyu tutuklamaya çalışması sonucu çıkan çatışma, isyan hareketinin planlandığından daha erken başlamasına neden oldu.

1924 Ekim ayından itibaren yakalanacakları güne kadar hükümetle iletişim halinde olan bacanağı Kasım Bey (Kasım Ataç) tarafından ihbar edildi. Genç Olayı’nın (Şeyh Said İsyanı) bastırılmasının ardından "Şark İstiklal Mahkemesi"nde yargılandı ve idam cezasına çarptırıldı.

Şeyh Said aslen nerelidir?

1865 ya da 1866 yılında Elazığ'da dünyada geldiği düşünülüyor. Kendisinin ölüm tarihi olarak ise karşımıza 1925 yılı çıkıyor. 1925 yılında Diyarbakır'da vefat etmiştir. Mezarınında Diyarbakır'da olması Şeyh Said'in Diyarbakırlı olduğunu düşündürüyor.

Kaynak: Hatice Zeybek