Osmanlı tarihinin önemli bir bölümünü oluşturan “Yeniçeri ve Yeniçeri Ocağı” araştırılıyor. Osmanlı Devleti’nde güçlü bir rol oynayan Yeniçeriler, sonraki dönemlerde de izlerini dolaylı yollardan sürdürmüşlerdir. Yeniçerilerle ilgili merak edilen soruları sizler için araştırdık. Detaylarıyla habeimizde açıkladık...
Yeniçeriler alevi mi?
Yeniçerilerin dini kimliği hakkında iki farklı görüş vardır. Bir görüşe göre, Yeniçeriler çoğunlukla Bektaşi ve dolayısıyla Alevi idiler. Çünkü ocağa katıldıklarında Bektaşi tarikatına girmiş ve Alevi öğretilerini kabul etmişlerdi.
Diğer görüşe göre, Yeniçerilerin dini kimliği çok çeşitliydi ve sadece bir gruba dahil edilemezdi. Çünkü Yeniçeriler arasında Sünni, Şii, Hıristiyan ve başka inançlardan olanlar da vardı.
Bu iki görüşün de kendi kanıtları vardır. Yeniçerilerin Bektaşi tarikatıyla yakın ilişkisi ve ocağın bir Bektaşi ocağı sayılması bir gerçektir. Fakat, Yeniçerilerin hepsinin Bektaşi veya Alevi olduğuna dair kesin bir delil de bulunmamaktadır. Aynı şekilde, Yeniçeriler içinde farklı inançlardan olanların da olduğuna dair tarihi belgeler de vardır. Dolayısıyla, Yeniçerilerin Alevi olup olmadığına dair net bir yanıt vermek mümkün değildir. Bu, tarihçilerin üzerinde anlaşamadığı bir meseledir.
Yeniçerilerin mezhebi nedir?
Yeniçeri Ocağı’nın resmi bir mezhebi yoktu, ancak Bektaşilik ile yakın ilişkiler kurmuştu. Ocağın kurucusu olarak Hacı Bektaş Veli sayılır ve türbesi ocağın merkeziydi. Yeniçeriler, ocağa katılmadan önce Bektaşi törenlerine katılırlardı.
Ocağın tüm üyeleri Bektaşi değildi. 18. yüzyıldan itibaren Sünni Yeniçerilerin oranı arttı. Fakat Bektaşilik, Yeniçeri Ocağı’nın kimliğini ve kültürünü şekillendirmeye devam etti.
Yeniçeriler ve Bektaşilik arasındaki bağın bazı önemli özellikleri şunlardı:
Yeniçeriler, ocağın piri olan Hacı Bektaş Veli’ye saygı gösterir ve türbesine giderlerdi. Yeniçeri ocağında Bektaşi ritüelleri ve zikirleri yapılırdı. Yeniçerilerin “dede” denilen dini liderleri Bektaşi şeyhlerinden seçilirdi. Yeniçeri ocağında Bektaşi düşüncesinin etkisiyle tolerans ve kardeşlik gibi kavramlara değer verilirdi.
Yeniçeri ocağı nedir?
Yeniçeri ocağı, Osmanlı Devleti’nde küçük yaşta alınarak eğitilen bir askeri örgüttü. “Yeniçeri” adı, Osmanlıca’da “yeni asker” demekti. Bu ocağın askerleri piyade sınıfındandı. Ana görevleri padişahı, hanedanı ve başkenti korumaktı. Yeniçeri ocağının merkez yeri Edirne idi.
Yeniçeri ocağı ne zaman kuruldu?
Yeniçeri ocağı, 1362’de Orhan Gazi’nin emriyle kurulmuştur. Ancak, 1826’da II. Mahmut’un yeni bir askeri teşkilat olan "Nizamıcedit"i oluşturmasıyla Yeniçeri ocağı ortadan kaldırılmıştır.
Yeniçeri ocağı özellikleri
Yeniçeri ocağı, padişahı ve başkenti korumak için küçük yaşlarda eğitilen bir yaya ordusuydu. Yeniçeri ocağı yaklaşık 500 yıl boyunca faaliyet gösterdi. Yeniçeri ocağının özellikleri şöyle sıralanabilir:
- Yeniçeri ocağı yürüyerek savaşan bir askeri birlikti.
- Ordu seferdeyken, yollarda ve duraklarda yeniçeriler padişahın yanında olur ve onu korurlardı.
- Yeniçeriler, Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk modern ve düzenli orduydu.
- Hristiyan ailelerden alınan çocuklar eğitilerek yeniçeri ocağına katılırlardı.
- Yeniçeri ocağı hem teknik hem de merkezi bir güçtü.
- Yeniçerilere üç ayda bir ulufe adı verilen bir ücret ödenirdi.
- Yeniçeriler savaşlarda değil, iç karışıklıkları ve isyanları önlemede görev alırlardı.
- Yeniçeri ocağı başlangıçta Edirne’de kuruldu, ancak İmparatorluk İstanbul’a taşınınca buraya yerleşti.
- Yeniçeriler zamanla yozlaştı, devlete müdahale etti ve nihayetinde kaldırıldı.
- Yeniçeri ocağına giriş şartları başta katı ve zorlu bir test iken, bu şartların yumuşatılması yozlaşmanın ana nedenlerinden biriydi.
Yeniçeri ocağı neden kaldırıldı?
Yeniçeri ocağı, 1826 yılında İstanbul’da “Vak’a-i Hayriyye” adı verilen bir olayla son bulmuştur. Bu olayda, II. Mahmut, Yeniçeri Ocağını top ateşine tutarak dağıtmış ve hayatta kalanları da idam ettirmiştir.
II. Mahmut’un bu kararı almasında, Yeniçeri ocağının çıkardığı isyanlar etkendir. Yeniçeri ocağı, Vezir-i Azam İbrahim Paşa’yı kabul etmeyen ve sefere çıkmak isteyen bir grup tarafından yönlendirilmiştir.
Yeniçeri ocağının isyan etmesinin arkasında, üst düzey görevlilerin çekişmeleri yatmaktadır. Osmanlı Devleti’nde yüksek makamlarda bulunan kişiler, birbirlerine rakip olmak ve daha yükseğe çıkmak için Yeniçeri ocağını kullanmışlardır.
Yeniçeri ocağı, başlangıçta askeri alanda çok başarılı olmuş ve döneminin en güçlü ordusu olarak kabul edilmişken, zaman içinde bu başarısını kaybetmiştir. Osmanlı Devleti’nin 16. ve 17.yüzyıllarda yaşadığı gerileme ve duraklama dönemlerinde, Yeniçeri ocağı, İmparatorluğa karşı başkaldırı ve isyanlar düzenlemiş ve bu yüzden kapatılmıştır.