Suat Kılıç, tarım sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklara ve hükümetin politikalarına sert eleştiriler getirdi. Kılıç, yaşanan doğal afetler nedeniyle çiftçinin büyük zarar gördüğünü belirterek, devletin üreticiye sahip çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Suat Kılıç'tan Hükümete Sert Uyarı
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, öncelikle yaşanan zirai don hadisesine dikkat çekerek, "Zirai don Malatya'da kayısıyı etkiledi, Ege'de üzümü, Karadeniz'de fındığı, Türkiye'nin bütün bölgelerinde A'dan Z'ye bütün kalemlerde meyve ve sebze üretimini etkiledi" dedi.
Ve sonrasında Tarım Bakanlığı'nın yetersiz kaldığını öne sürdü ve gübre, mazot ve diğer masrafları karşılayan çiftçinin hatrını soran olmadığını söyledi.
"Bu konuda biz hükümet yetkililerini doğrudan uyarıyoruz"
Devletin, üretimi teşvik ederek çiftçinin yanında olması gerektiğini belirten Kılıç, aksi takdirde üreticinin ekmeyi ve biçmeyi terk edeceğini söyledi ve "Bu konuda biz hükümet yetkililerini doğrudan uyarıyoruz" dedi.
Suat Kılıç'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise şu ifadeler yer aldı;
Çiftçimizin karşı karşıya bulunduğu zorluklar; Zirai don Malatya'da kayısıyı etkiledi, Ege'de üzümü, Karadeniz'de fındığı, Türkiye'nin bütün bölgelerinde A'dan Z'ye bütün kalemlerde meyve ve sebze üretimi etkiledi.
Fakat devlet kulağının üzerine yatmaya devam etti. Zirai don yaşanmamış gibi Tarım Bakanlığı elini taşın altına koymadı. Zirai don hadiseleri karşısında gübreyi atan tarlayı eken, biçen, süren, mazotu yakan, bir acı tüketen köylünün hatrını soran olmadı.
Devlet zirai don konusunda üretimi teşvik edecek şekilde çiftçinin, üreticinin yanında yerini olmakla mükelleftir. Aksi taktirde gelecek yıl ekmeyi, biçmeyi terk edecektir. Bu konuda biz hükümet yetkililerini doğrudan uyarıyoruz.
Önce afet düzeyinde zirai don hadisesi. Şimdilerde aşırı sıcak ve kuraklıklar. Fındıktan kayısıya, kirazdan elmaya etkilenmeyen ürün kalmadı. Sıra hububat ve yağlı tohumlarda. Yağışsız aylar nedeniyle rekolte diplerde. Harmandaki hasılat, ekimdeki maliyeti karşılamaya yetmez.
Devlet ve Hükümet alarma geçmelidir, köylünün ürünü, rekolte kayıplarını karşılayacak şekilde fiyatlandırılmalıdır.