Organ bağışı, birçok insanın hayata tutunmasını sağlayan kutsal bir görev olarak kabul edilirken, ekonomik sıkıntılar içindeki bireylerin organlarını satma girişimi büyük bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkıyor. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, vakfa ulaşan birçok kişinin böbreğini satmak istediğini belirtiyor ve bu kişileri bilgilendirmek için vakıf yöneticileri tarafından saatlerce süren görüşmeler yapıldığını vurguluyor. Ancak, maddi sıkıntılar içindeki bireylerin ikna edilmesi her zaman mümkün olmuyor.

Sigara kullanımında rekor kırıldı
Sigara kullanımında rekor kırıldı
İçeriği Görüntüle

Türkiye'de organ nakli, yalnızca iki yasal yöntemle gerçekleştirilebilir:

  • 1. Canlı vericiden nakil: 4. dereceye kadar kan bağı bulunan akrabalar veya Sağlık Bakanlığı etik kurullarınca onaylanan kişiler arasında yapılan bağışlar.
  • 2. Kadavradan nakil: Beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin organlarının bağışlanması.

Bunun dışındaki tüm organ nakli ve organ ticareti işlemleri kesinlikle yasaktır ve ağır cezalarla karşılık bulmaktadır. Türk Ceza Kanunu'nun 91. maddesi uyarınca, hukuken geçerli rıza olmadan organ alan kişiler beş yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası alabilir. Organ veya doku satın alan, satan, ya da satılmasına aracılık eden kişiler de aynı cezalara çarptırılabilir.

Türk Böbrek Vakfı, 1985 yılından bu yana toplumu bilinçlendirme çalışmalarına öncülük ediyor ve organ bağışı konusunda farkındalık yaratmak için projeler yürütüyor. Vakıf Başkanı Timur Erk, Türkiye'de organ nakillerinde kadavradan nakil sayısının çok az olduğuna dikkat çekiyor ve vatandaşları organ bağışı konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyor.

Organ bağışının artırılması, hastaların yaşama tutunmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri. Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmamış yerlerde yapılan organ nakli işlemlerinin hem suç teşkil ettiği hem de insan sağlığı açısından ciddi riskler taşıdığı unutulmamalıdır.

Muhabir: Abdullah Akar