İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ı ziyaretinde dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, "Öcalan’ı TBMM’ye getiremeyenler bir komisyon marifeti ile Türkiye’yi Öcalan’ın ayağına götüreceklerse buna da sonuna kadar direneceğimizin bilinmesini istiyorum.
Bu süreçte TBMM bypass edilmiş ama kurulan komisyon marifetiyle de bir role zorlanmak isteniyor. İktidar sanki devlet de işin içindeymiş gibi sunarak MHP, DEM, İmralı ve Kandil beşgeninde bu süreci sürdürüyorlar. Bu yeni komisyonun inşa edilmesi çabası da TBMM’nin böyle bir suça alet edilme arzusundan kaynaklanmaktadır" diye söyledi.
Müsavat Dervişoğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı ziyaret etti. Yeniden Refah Partisi’ndeki görüşmede İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Enver Yılmaz, İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, İYİ Parti Uluslararası İlişkiler Başkanı Ahmet Kamil Erozan ve İYİ Parti STK İlişkileri Başkanı Alper Akdoğan da bu ziyarette yer aldı.
Dervişoğlu ve Erbakan görüşme ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Yaklaşık bir saat süren bir görüşmenin ardından iki lider yaklaşık yarım saat baş başa görüşme yaptı. Görüşmeden sonra iki lider basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan şunları söyledi:
“Gündem bildiğiniz gibi İsrail-İran arasındaki çatışmalar. İsrail'in siyonist terör örgütü olarak nitelendirebileceğimiz İsrail'in dost ve kardeş Müslüman ülkeye komşu ülkeye İran'a yapmış olduğu tecavüz saldırı ve bunun arkasından İran'da meşru müdafaa hakkını kullanmaya yönelik yapmış olduğu saldırılar.
Bu çerçevede bölgenin ülkemizin yakın dönemdeki geleceği ile ilgili birtakım fikir alışverişlerinde müzakerelerde bulunduk. Burada tabii milli görüş olarak 50 seneden beri söylediğimiz gibi siyonizmin hedefi asıl olarak ‘Arzı Mevud’u gerçekleştirmek ve dolayısıyla Türkiye'yi de bölüp, parçalayarak kolay yutulacak lokmalar haline getirip sonrasında da yutmak.
Buna fırsat verilmemesi gerekli. Bununla ilgili Sayın Genel Başkanla kapsamlı bir değerlendirmede bulunduk. Tabii iktidardan telefon diplomasisi yapmak yerine artık somut adımlar atması gerektiğini her zaman biz Yeniden Refah Partisi olarak ifade ediyoruz. Burada İsrail'i İran füzelere karşı korumak üzere Malatya'da kurulmuş olan Kürecik radar üstüne mutlaka acilen kapatılması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolü altına alınması son derece önemli.
Yeniden Refah Partisi olarak uzun zamandan beri söylediğimiz Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail'e gönderilmesine mutlaka dur denilmesi. Bakü-Ceyhan petrol boru hattının vanalarını kapatılması son derece önemli ve yine Büyük Orta Doğu projesi asıl adı Büyük İsrail projesi olan Büyük Ortadoğu projesinden Türkiye olarak tamamen çekildiğini ve Sayın cumhurbaşkanının da bu projenin eş başkanlığı görevini tamamen bıraktığını ilan etmesi ifade etmesi bu noktada atılacak adımlardan bir tanesidir.
Olayların başından itibaren söylediğimiz gibi D8 ülkelerini İstanbul'da bir zirvede toplaması. Sayın Cumhurbaşkanının ve D8 ülkelerinin devlet başkanları ile hükümet başkanlarıyla atılacak olan adımların alınacak olan tedbirlerin mutlaka masaya yatırılması. İsrail'in bu saldırganlığı karşı masaya yatırılması gerekir." ifadelerini kullandı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, "Çiftçimiz zor durumda"
Tabi bununla beraber Türkiye'nin önemli günleri bir diğeri de ekonomi konusudur. En düşük emekli maaşının asgari açlık sınırının neredeyse seviyesinde olduğunu biliyoruz. Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu biliyoruz. 2 asgari ücret yoksulluk sınırının hemen hemen yarısı kadar bir seviyede.
Bu sebeple asgari ücrete temmuz ayında bir ara zam yapılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Emekli maaşının mutlaka temmuz ayında arttırılarak olması gereken noktaya, insan onuruna yakışır bir noktaya getirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz ve yine çiftçilerimiz zirai don olayları nedeniyle gerçekten de zor durumdalar.
Bununla beraber düşüp taban fiyatları ve yüksek girdi maliyetleri dolayısıyla zor durumdalar. Onlara da gerekli desteklerin hükümet tarafından sağlanması gerektiğini ifade etmek isterim. 100 bin kamu işçisinin Toplu sözleşme için beklentileri var, burada da hükümet tarafından kendilerine vadettikleri konuştukları maaş artışları gerçekten de kabul edilebilir seviyede değil.
Bu kamu işçilerinin bu toplu sözleşmede beklentilerinin karşılanması yönünde adımların atılması gerektiğini Yeniden Refah Partisi olarak ifade ediyoruz. Bununla ilgili bir kaynak bulmaca da kamudaki israfın önlenmesi bütçeden faize bir yılda verilen iki trilyon liradan bu paranın kurtarılarak millete verilmesi ve yine her zaman söylediğimiz gibi bir avuç iki elin parmakları kadar imtiyazlı holdinge aktarılan kaynaklardan kurtararak bu kaynakların önce millet anlayışıyla millete aktarılması gerektiğini ifade etmek isterim.”
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ise şu açıklamalarda bulundu:
“Buna bağlı uyarılarımızı çok önceden yapmıştık. Cennet mekan Necmettin Erbakan hocamızın bundan 50 yıl önce işaretlerini verdiği tehdit artık kapımıza dayandı. Dünden bugüne yaşananları kapsamlı bir şekilde ele almamızın zaruretine işaret etmek istiyorum. Genel Başkan olduğum andan itibaren bölge coğrafyasının yeniden tanzim edilmesine yönelik adımların atılacağının ve bunların beraberinde getireceği tehlikeleri hep tarif ettim.
Bölgede bir lidersizleşme yaşanacak, Irak’ta olduğu gibi Suriye’de yaşanan gelişmelere bağlı olarak Suriye bölünecek, bir terör koridoru oluşturulacak, akabinde de İran’da benzer olayların yaşama geçirilmesi için stratejik adımlar atılacak demiştim. O zaman dilimi içerisinde son hedefin de Türkiye olacağına işaret etmiştim.
Bugün yaşananlar tam da tarif ettiğimiz gibi ama bütün bunlara bakarak haklı çıkmanın mutluluğu içinde değilim. Keşke haksız çıksaydık diye bir temenniyi de ifade etmeyi yarar görüyorum. Bu gelişmeler yarattığı tehlikeyi de hissettirecek hale gelmiştir. Bir taraftan güvenlik sorunlarıyla karşı karşıyayız.
Bir taraftan da bu olayların beraberinde getirdiği ekonomik sorunların yakıcı sonuçlarıyla da uğraşmak mecburiyetinde kalacağız. Ez cümle diyorum ki; tehlike kapıya dayanmıştır. Milli birliğe ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz aşikardır. Bizi, bu tehdide muhatap olmuş devletlerden ayıran en temel özelliğimiz üniter devlet yapımız ve milli kimliğimizdir. Dolayısıyla her şeyden daha fazla üniter devlet yapımıza sahiplenmeli ve milli kimliğimize helal getirebilecek adımların atılmasından uzak durulması gerekir.” dedi.
“Anayasa torba kanun mantığı ile gerçekleştirilmek isteniyor”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın ekonomik sorunlara ilişkin değerlendirmelerinde hem fikir olduklarını belirten Dervişoğlu, “Bu konudaki görüşlerimizde hem fikiriz. Ama Türkiye’nin başında başka sorunlar da var. Türkiye’de yeni anayasa da konuşuluyor. Bu da torba kanun mantığı ile gerçekleştirilmek isteniyor. TBMM’de anayasa ve adalet komisyonları var. Böyle komisyonlar varken Erdoğan’ın sarayda oluşturduğu 11 kişilik komisyon yeni anayasa hazırlıklarını şimdiden yapmaya başladıklarını söylüyorlar” diye söyledi.
“Türkiye’yi Öcalan’ın ayağına götüreceklerse buna sonuna kadar direneceğiz”
Terör örgütü PKK’nın elebaşı Öcalan’a yapılan çağrıyla başlayan süreç kapsamında, milli birlik ve kardeşlik adın altındaki komisyondan da bahsedildiğini belirten Dervişoğlu şöyle devam etti:
“Bu komisyonun oluşturulması halinde beraberinde getireceği tehlikeleri karşılıklı olarak tezekkür ettik. TBMM’de bir iddia vardı, Sayın Bahçeli bir ifadede bulunmuştu. ‘Öcalan gelsin DEM kürsüsünde konuşsun ve örgütünü feshetsin’ denmişti. Buna olan karşı duruşumuzu o günlerde ifade etmiştim.
Dünden bugüne kanaatlerimizde bir değişiklik yoktur. Öcalan’ı TBMM’ye getiremeyenler bir komisyon marifeti ile Türkiye’yi Öcalan’ın ayağına götüreceklerse buna da sonuna kadar direneceğimizin bilinmesini istiyorum. Bu süreçte TBMM bypass edilmiş ama kurulan komisyon marifetiyle de bir role zorlanmak isteniyor.
Bütün olup bitenlerin hangi çerçevede gerçekleştiği kamuoyunun malumudur. İktidar sanki devlet de işin içindeymiş gibi sunarak MHP, DEM, İmralı ve Kandil beşgeninde bu süreci sürdürüyorlar. Bu yeni komisyonun inşa edilmesi çabası da TBMM’nin böyle bir suça alet edilme arzusundan kaynaklanmaktadır.”