Gezi kapsamında ilk durak, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bekir Özer’in bilimsel sorumluluğunda kazı çalışmalarının sürdüğü Hyllarima Antik Kenti oldu. M.Ö. 4. yüzyıldan M.S. 7. yüzyıla uzanan yerleşimde, antik tiyatro ve anıtsal yapılar profesyonel turist rehberi Hakan Bahçecioğlu tarafından ayrıntılı olarak tanıtıldı.
EKODOSD üyeleri, geçmiş ziyaretlerde bitki örtüsüyle kaplı olan tiyatronun kazılarla tamamen açığa çıkmış halini görme imkânı buldu. Araştırmaların, sahne binası ve Agora stoasının bir depremle yıkıldığını ortaya koyduğu belirtildi.
Kavaklıdere’nin geleneksel el sanatları kültürünü yaşatan Bakırcılar Çarşısı da rotanın dikkat çeken duraklarından biri oldu. Bakırcı ustalarından kazıma ve dövme tekniklerine dair bilgi alan doğaseverler, bölgenin ustalarca konuşulan özel “Palleci Dili” hakkında da anlatımlar dinledi.
Grup daha sonra Latmos bölgesinin doğusundaki Madran Dağları’na yönelerek benzersiz kaya oluşumları arasında yer alan freskleri inceledi. Profesyonel rehber Ayda Su Pusar, kaya yüzeyindeki fresklerin tarihsel ve kültürel özelliklerini EKODOSD üyelerine aktardı.
Çine Barajı havzasında endemik bitki türleri ve kuraklığın etkileri gözler önüne serildi. Üyeler, baraj suyunun çekilmesiyle ortaya çıkan eski yolları, yerleşim izlerini ve su seviyesinin geçmişte arazi üzerinde bıraktığı hatları tepelerden izlerken kuraklığın bölge üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Ayrıca bölgede yoğun görülen Sığla ağaçları ve endemik Cyclamen mirable türü de gözlemlendi.
Gezinin son durağı ise yaklaşık bin 200 yıldır ayakta kalan anıtsal Doğu Çınarı oldu. Tarihe tanıklık eden bu dev ağacı ziyaret eden üyeler, çevresindeki taş yol ve eski kuyu ile birlikte bölgenin kültürel dokusunu yakından görme imkânı buldu.
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, geziyle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Doğal ve kültürel değerlerimizi yerinde gözlemleyerek üyelerimizde koruma bilincini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Bölgenin zenginliklerini tanıtmayı ve geleceğe taşımayı sürdüreceğiz” dedi.
