Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Doç. Dr. Aşkın Doğan, menopozun doğal bir biyolojik süreç olduğunu hatırlatarak, “Menopozdan kaçınmak mümkün olmasa da, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyip toksinlerden uzak durarak erken menopoza girmenin önüne geçilebilir,” dedi.
Sıcak basması en yaygın belirti
Menopoz öncesi dönemde kadınların en sık yaşadığı semptomun sıcak basması olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan, “Kadınların yüzde 80’ine varan bir kısmında menopoz öncesi dönemde sıcak basmaları görülür. Genellikle gövdenin üst kısmında başlayan bu ataklar birkaç dakika sürer ve terleme ile üşüme ile sonlanır. Günde 7’den fazla atak yaşayan kadınlarda uyku, ruh hali, konsantrasyon ve cinsel yaşamda bozulmalar gözlenebilir,” diye konuştu.
Depresyon riski artıyor
Menopoza geçiş döneminde depresyon riskinin arttığını vurgulayan Doğan, “Bu süreçte adet düzeninde de değişiklikler olur. Adet aralıkları önce kısalır, ardından uzar ve kanama miktarında kademeli bir azalma görülür. Ayrıca yağ kütlesi artarken kas kütlesi azalır, bel çevresinde yağlanma belirginleşir,” ifadelerini kullandı.
Genetik faktörler belirleyici
Menopoz yaşında en önemli etkenin genetik olduğunu söyleyen Doç. Dr. Doğan, “Ailede erken menopoz öyküsü varsa risk artar. Otoimmün hastalıklar, yumurtalık cerrahisi, kemoterapi veya radyoterapi gibi tedaviler de menopozu hızlandırabilir,” dedi.
Erken menopoz riskinin değerlendirilmesi için aile öyküsü, AMH (Anti-Müllerian Hormon) düzeyleri ve ultrasonla yapılan yumurta sayımı gibi testlerin fikir verebileceğini de belirtti.
Menopozu tamamen ertelemek mümkün değil
Menopozun biyolojik olarak ertelenemeyeceğini söyleyen Doğan, “Sağlıklı yaşam alışkanlıkları, sigara ve alkol kullanımından uzak durmak erken menopoza giriş yaşını geciktirebilir. Antioksidan, omega-3, D vitamini, folat ve B12 açısından zengin beslenme önerilir. Ayrıca stres yönetimi de çok önemlidir; çünkü stres hormonu kortizol, yumurtalık fonksiyonlarını olumsuz etkiler,” açıklamasında bulundu.
Hormon tedavisi semptomları hafifletebilir
Doç. Dr. Aşkın Doğan, hormon replasman tedavisinin (HRT) uygun hastalarda menopoz belirtilerini hafifletmede etkili olabileceğini vurguladı:
“40 yaş altı, AMH değeri düşük ve ileride çocuk sahibi olmayı planlayan kadınlara oosit (yumurta) dondurma işlemi öneriyoruz. Bu işlem menopozu geciktirmez ancak doğurganlığı korumada önemlidir. Meme kanseri veya kalp-damar hastalığı öyküsü olmayan hastalarda hormon replasman tedavisi, sıcak basması, vajinal kuruluk gibi semptomları azaltabilir; uzun vadede kemik sağlığı, idrar kontrolü ve bilişsel fonksiyonlar üzerinde olumlu etkiler sağlayabilir.”
Deneysel yöntemler araştırma aşamasında
Son olarak Doğan, menopozu geciktirmek amacıyla uygulanan deneysel yöntemlere de değinerek, “PRP (Platelet Rich Plasma) gibi bazı uygulamalar menopozu geciktirmeye yönelik araştırılıyor ancak şu anda bu konuda bilimsel olarak kanıtlanmış bir yöntem bulunmuyor,” dedi.