Karbonmonoksit zehirlenmesinin, içeriğinde karbon bulunan maddelerin yanması sonucu ortaya çıkan gazın solunmasıyla geliştiğini belirten Turan, bu gazın kişiyi rahatsız etmeyecek kadar sinsi bir yapıya sahip olduğunu söyledi. “Kişi bu gazı fark etmeden yavaş yavaş ya da kısa sürede yüksek miktarda alabilir. Seviyenin belli bir düzeyin üzerine çıkması karbonmonoksit zehirlenmesine yol açar” diye konuştu.

Baş ağrısı, bulantı ve uykuya meyil ilk belirtiler

Karbonmonoksit zehirlenmesinin akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade eden Dr. Turan, akut zehirlenmelerde hastaların çoğu zaman belirgin bir şikâyet yaşamadığını aktardı:

“Biraz baş ağrısı, bulantı, uykuya meyil ve en sonunda bayılma gibi sessiz bir klinik tablo oluşur. Hastalar uyur ve uyanamaz; bu durum yoğun bakıma kadar gidebilir.”

Kronik zehirlenmelerin ise daha çok tünel işçileri, kapalı otopark çalışanları ve uzun süre egzoz gazına maruz kalan kişilerde görüldüğünü belirten Turan, “Kronik baş ağrısı, uykusuzluk, ajitasyon, kas ve eklem ağrıları gibi şikâyetler ortaya çıkabilir” dedi.

Kış Aylarında Risk Artıyor

Kış aylarında karbonmonoksit vakalarının arttığına dikkat çeken Turan, soba ve kombi bakımının önemine vurgu yaptı:

Paketli gıda tüketimi çocuklarda obezite ve erken ergenliği artırıyor
Paketli gıda tüketimi çocuklarda obezite ve erken ergenliği artırıyor
İçeriği Görüntüle

“Isınma amaçlı kullanılan kömür sobaları ve doğal gaz kombilerinin düzenli bakımı yapılmadığında karbonmonoksit sızıntısı riski artıyor. Ayrıca araç egzoz gazına uzun süre maruz kalmak da aynı sonuca yol açabilir.”

En Riskli Gruplar: Otopark ve Tünel İşçileri

Sigara içenlerde karbonmonoksit hemoglobin düzeylerinin doğal olarak yükseldiğini ifade eden Turan, “Normalde bu düzey yüzde 1–3 arasındayken sigara içenlerde yüzde 10’a kadar çıkabiliyor. Bu da bir tür kronik karbonmonoksit maruziyetidir” dedi.

Kapalı otopark ve tünel işçilerinin ise çok daha yüksek risk taşıdığını belirten Turan, bu kişilerde karbonmonoksit düzeylerinin yüzde 20–30’a kadar çıkabildiğini söyledi ve çalışma koşullarının titizlikle izlenmesi gerektiğini vurguladı.

Organ Hasarına Kadar Giden Süreç

Gazın kandaki oksijen kullanımını engellediğini dile getiren Dr. Turan, karbonmonoksitin hemoglobine oksijene göre 200–300 kat daha güçlü bağlandığını belirterek şunları kaydetti:

“Bu durumda oksijen hücrelere taşınamaz ve tüm organlarda oksijen eksikliği gelişir. Kalpte olursa kalp krizi, böbrekte olursa yetmezlik, beyinde olursa felç gibi ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir.”

Hafife Alınmaması Gereken Belirtiler

Baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi, bayılma ve uykusuzluk gibi şikâyetlerin karbonmonoksit maruziyetinin ilk işaretleri olabileceğini söyleyen Turan, özellikle kapalı ve egzoz gazının yoğun olduğu ortamlarda çalışanların belirtileri ciddiye alması gerektiğini belirtti.

Kaynak: İHA