Barajdaki su miktarı 1.65 seviyesine düştü; bu oran, 2008 yılındaki büyük kuraklıkta ölçülen 1.90 seviyesinin de altına indi. Uzmanlara göre kenti zor bir kış dönemi bekliyor.
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Ekim ayında İzmir genelinde 81 kilogram yağış düşmesine rağmen barajda belirgin bir artış yaşanmamasının nedenini, kurak geçen yılların ardından toprağın ve bitkilerin ilk yağışları emmesi olarak açıkladı.
Yağışlar iki katına çıkarsa yüzde 20 doluluk sağlanabilir
Prof. Dr. Yaşar, barajın dolum sürecinin Nisan ortasına kadar sürdüğünü hatırlatarak, mevsim normallerinin iki katı yağış alınması durumunda barajın yüzde 20 doluluk seviyesine ulaşabileceğini söyledi. “Bu koşullarda yüzde 25’e ulaşmak olağanüstü bir başarı olur” diyen Yaşar, toprağın doyması ve barajlara su ulaşmasının zaman alacağını vurguladı.

İzmir’in suyu neden bu kadar pahalı?
İzmir’in Türkiye’de en pahalı suyu kullanan şehir olmasının temel nedeninin yeraltı sularının derinleşmesi olduğunu belirten Yaşar, “15-20 yıl önce 40-50 metreden çekilen yeraltı suları bugün 450 metreye kadar düştü. Bu gidişle 2035’ten sonra aynı kuraklık yaşanırsa su 1000-1200 metreden çekilmek zorunda kalacak. Bu da çok yüksek enerji maliyeti demektir” dedi.
Yaşar, Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan gri suyun tarıma kazandırılmasının kritik önem taşıdığını belirterek, “Tesis günde 500 bin metreküp su üretiyor. Bu su Menemen ve Gediz ovalarına verilirse, yeraltı suyu çekimi azalır, akiferler yeniden dolabilir. Böylece İzmir’in su kaynakları sürdürülebilir hale gelir” diye konuştu.
Su kesintileri siyasi bir başarısızlık değil
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Ağustos ayından itibaren uyguladığı gece su kesintilerine de değinen Yaşar, bu uygulamanın zorunluluk olduğunu söyledi:
“Eğer bir yerde düzenli su kesintileri başlatılmışsa, bu orada suyun tükendiği anlamına gelir. Ancak su kesmek siyasi bir başarısızlık değildir; suyun siyaseti olmaz.”
Yaşar, gece 23.00 ile sabah 05.00 arasında yapılan kesintilerle yaklaşık 100 bin metreküp su tasarrufu sağlandığını belirterek, bu uygulamanın en az bir yıl daha sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
Toprak suya aç, sabır gerekiyor
Ekim ayında yağışların yüzde 100’e yakın artış gösterdiğini hatırlatan Yaşar, ancak barajlara yansımasının zaman alacağını söyledi:
“52 yılın en kurak döneminin ardından toprak suya aç durumda. Önce toprak suyu emer, ardından bitkiler alır; kalan su barajlara ulaşır. Bu yüzden Aralık ortasına kadar büyük bir artış beklememeliyiz. Aralık sonunda yüzde 3’lük bir artış bile iyi sayılır.”
            
            




