Etkinlikte bölgenin doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve yöresel mutfağı ön plana çıkarılarak turizm ve gastronomi alanında taşıdığı büyük potansiyel tanıtıldı.
Efeler Yolu’nun Kalbinde Lezzet Dolu Bir Yolculuk
Efe/zeybek kültürünü merkezine alan ve geniş bir coğrafyayı kapsayan Efeler Yolu Kültür Rotası, etkinlik boyunca hem görsel hem de damak zevkine hitap eden deneyimlerle tanıtıldı. Kendine özgü mimarisiyle öne çıkan, beylikler döneminden günümüze ulaşmış tescilli yapılarıyla Birgi'nin turizm potansiyeline dikkat çekildi. Halkın hâlâ kullandığı odun ateşinde pişirilen nohut mayalı ekmeklerin yer aldığı asırlık sokak fırınları, etkinliğin en çok ilgi gören bölümlerinden biri oldu.
İlk Gün: Lübbey, Ödemiş ve Birgi
Gastronomi Günleri’nin ilk durağı “hayalet köy” olarak bilinen Lübbey oldu. Ardından katılımcılar, Ödemiş Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ile kentin tarihine tanıklık etti. Eski bir otel binasından dönüştürülen Ödemiş Kent Arşivi ve Müzesi gezilerek bölgenin geçmişi yâd edildi. Katılımcılara coğrafi işaretli Töngül Pide ve Ödemiş Tulum Peyniri ikram edildi.
Günün kapanışı, Birgi’nin simgelerinden Çakırağa Konağı’nın bahçesinde gerçekleşti. İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın ev sahipliğinde düzenlenen akşam yemeğinin menüsü, ünlü şef Osman Sezener tarafından hazırlandı. Gecede küçük efelerin de sahne aldığı geleneksel zeybek gösterisi, izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı.
Vali Elban: “Bu Havza Çok Özel”
Vali Elban, etkinlikte yaptığı konuşmada bölgenin doğal, tarihi ve gastronomik açıdan eşsiz bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı:
“Efeler Yolu ile birlikte hem yerel kalkınmayı desteklemek hem de bu coğrafyayı ülke ve dünya gündemine taşımak istiyoruz. İzmir limanıyla dünyaya açılan bir şehir olsa da iç bölgeleri doğallığını korumayı başarmış. Bu proje kırsalda nüfusun korunmasına ve ekonomik canlılığa da katkı sağlayacaktır.”
Vali Elban ayrıca, Türkiye’deki kestane üretiminin %70’inin bu bölgede gerçekleştiğine dikkat çekerek, bölgenin zeytin, incir ve tıbbi aromatik bitkiler açısından da oldukça zengin olduğunu söyledi.
İkinci Gün: Tire’de Ahilik Geleneği, Lezzet ve Kültür
Etkinliğin ikinci gününde Tire Pazarı, 650 yıllık Ahilik geleneğiyle dualar eşliğinde açıldı. Katılımcılar, Tire’ye özgü Tak Tak Kebabı ve Tandır Çorbası ile güne başladı. Türkiye'nin en büyük açık hava pazarı olan Tire Pazarı’nın hem kent hem de bölge için önemi vurgulandı.
Tire Süt Kooperatifi ziyaret edilerek süt ürünlerindeki çeşitlilik ve bölge ekonomisine katkısı anlatıldı. Daha sonra Kaplan Köyü gezildi; bölgenin zengin yenilebilir otları, Kahrat ekmeği, çamur peyniri, lor tatlısı, Tire köftesi ve diğer özgün tatlar misafirlere sunuldu. Ayrıca köyün simgesi olan Anadolu Parsı’nın bölgede yeniden görüntülenmesi, yaban hayatı korunması yönündeki çalışmalara dikkat çekti.
Şef Lütfi Çakır ve Şef Deniz Çakır tarafından Tire’ye özgü hazırlanan menüler, Kaplan Dağı’nın eşsiz doğasında sunuldu.
Efeler Yolu: Bir Kültür ve Doğa Yürüyüşü
513 kilometrelik, çok etaplı ve işaretli bir yürüyüş yolu olan Efeler Yolu, İzmir Bornova’dan başlayarak Meryem Ana’da sona eriyor. 27 ana etap ve 1 alternatif rotadan oluşan yol, köylerde konaklama esasına dayanıyor. Bu yönüyle Türkiye’de bir ilk olan rota, Avrupa Konseyi Kültür Rotaları arasında Transhumance Trails and Rural Roads ağına kabul edilen ilk Türk rotası oldu. Aynı zamanda GoTurkiye platformunda da tanıtılan Efeler Yolu, Lonely Planet Türkiye Rehberi'nde yerini aldı.
Efeler Yolu Direktörü Prof. Dr. Özgür Özkaya, bu yolun sadece doğa değil, aynı zamanda efe-zeybek kültürünün izlerini taşıyan bir tarih yolculuğu olduğunu vurguladı. “Her etabın bir köyde sonlanması, yürüyüşçüleri doğrudan halkla buluşturuyor” dedi.