Fahrettin Er, Sarıkız Pınarları ve Göksu Ovası gibi Manisa'nın önemli su kaynaklarının İzmir'e aktarılmasını eleştirerek, "Manisalıların hakkı değil mi?" diye sordu. Çocukluk anılarına atıfta bulunan Er, Sarıkız içme kuyularından çıkan suyun eskiden ne kadar bol olduğunu şu sözlerle dile getirdi;

"Buralar benim çocukluğumda hayal meyal hatırlıyorum, buradan kendiliğinden çıkan suyun önüne bir manda koysanız, bir fil yavrusu koysanız onu sürükleyecek kadar güçlüydü." Er, Manisa'nın nüfusunun artması ve olası bir kuraklık durumunda su sıkıntısı yaşanabileceği endişesini de belirtti.

"Manisa'nın nüfusu iyice artarsa kuraklık ve susuzluk tepemize binerse biz ne içeceğiz?"

"İzmir'in içme suyu, bu su aslında Manisalıların içme suyu değil mi, hakkı değil mi? Bunu soruyorum. Yarın bu Manisa'nın nüfusu iyice artarsa kuraklık ve susuzluk tepemize binerse biz ne içeceğiz?" diye söyledi.

Manisa Emniyet Müdürü Fahri Aktaş’tan emekli polis memuruna anlamlı ziyaret
Manisa Emniyet Müdürü Fahri Aktaş’tan emekli polis memuruna anlamlı ziyaret
İçeriği Görüntüle

Er, "İzmir'in içme suyunun çok büyük bir kısmının Manisa Gediz Ovası'ndan gittiğini biliyor musunuz? İşte bunlardan birisi Sarıkız içme kuyular, Sarıkız Pınarları Lüftiye'yle Nuriye'nin arasında burada 30 kadar su kuyusu var.

Buralar benim çocukluğumda hayal meyal hatırlıyorum, buradan kendiliğinden çıkan suyun önüne bir manda koysanız, bir fil yavrusu koysanız onu sürükleyecek kadar güçlüydü ve çocukluğumda İzmir Fuarı Basmane kapısının önüne buradan su taşıyan boruları koymuşlardı. Borunun büyüklüğü suyun miktarı ne kadar diye, o borunun içinde de anadol otomobil, koymuşlardı hayal edin.

Borunun içinden yürüyebilecek kadar büyük borular buradan İzmir'e kadar gidiyor ve İzmir'in içme suyu, bu şu aslında Manisalıların içme suyu değil mi, hakkı değil mi? Bunu soruyorum. Yarın bu Manisa'nın nüfusu iyice artarsa kuraklık ve susuzluk tepemize binerse biz içeceğiz?

"En önemli iki su kaynağı İzmir'e gidiyor"

Göksu Ovasınınki gidiyor, Sarıkız gidiyor, En önemli iki su kaynağı İzmir'e gidiyor. Yasal olarak belki haklı olabilirler, ama İzmir başka ovalardan da su bulabilirdi. Söke Ovası'ndan, Ödemiş Ovası'ndan, Kiraz Ovası'ndan da su bulabilirdi. Manisa'dan gitmesini ben bir Manisalı olarak çok yadırgıyorum.

"Geleceğin bedelini neden biz ve çocuklarımız ödeyelim?"

Tatlı su krizi ve küresel ısınma sadece dünyanın değil, Türkiye’nin de en büyük sorunlarından biri. Ne yazık ki ülkemiz zaten tatlı su bakımından sınırlı kaynaklara sahipken, biz hala suyumuzu hoyratça israf ediyoruz. Bugün İzmir’in susuzluk sorununa çözüm yine Manisa’da aranıyor. Peki gerçekten çözüm Manisa mı olmalı? Oysa İzmir’in kendi ovalarında İzmir’e yetecek su var.

Ancak iş projelendirme, maliyet ve doğru yönetim konusuna gelince yıllardır aynı kısır döngü yaşanıyor. Manisalılar ise haklı olarak soruyor: Bizim topraklarımızın suyu neden sürekli başka yerlere yönlendiriliyor? Karar vericiler eli ile, bunca bilinçsiz sulama yapılırken, bilimden uzak kararlar alınırken, geleceğin bedelini neden biz ve çocuklarımız ödeyelim?

Muhabir: Ahmet Çoşkun