Kurum, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün (TKGM) 178. Kuruluş Yıl Dönümü'nü görkemli bir etkinlik ile kutladı. İstanbul'da düzenlenen etkinliğe Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'da katıldı.

Bakan Kurum törende yaptığı açıklama ile milyonları ilgilendiren 2B alanları konusuna açıklık getirdi. Kurum, ''Tapu teşkilatımızla kayıt altına alınmamış tek bir metrekare 2B alanı bırakmayacağız. Orman vasfını yitirmiş tüm alanlarda tespit çalışmalarını bu yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Bu alanların kullanıcılarını süratle tespit edecek ve yıllardır tapu bekleyen vatandaşlarımıza tapularını kazandıracağız'' ifadelerini kullandı.

Bu açıklamaların ardından özellikle kırsal mahallelerde yaşayan Sarıgöl halkının 2B alanları ile ilgili düzenlemeye daha çabuk kavuşması umut ediliyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un açıklamaları şu sözlerle devam etti;

5 milyon vatandaşımızın heyecanla beklediği bir adım atıyoruz. Tapu teşkilatımızla kayıt altına alınmamış tek bir metrekare 2B alanı bırakmayacağız. Orman vasfını yitirmiş tüm alanlarda tespit çalışmalarını bu yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Bu alanların kullanıcılarını süratle tespit edecek ve yıllardır tapu bekleyen vatandaşlarımıza tapularını kazandıracağız. Ben yıl sonuna kadar tamamlayacağımız bu dev projemizle mülkiyet hakkına kavuşacak tüm vatandaşlarımıza, ailelerimize, annelerimize, yavrularımıza şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.

Şu anda binlerce uzman arkadaşımız, 81 ilimizin her metrekaresini kayıt altına almaya devam ediyor. 3 ay içerisinde yaklaşık 14 bin kilometrekare alanı, yani İstanbul’un karasal büyüklüğünün yaklaşık 3 katına denk gelen bir araziyi tespit edip bir yıl içerisinde tescil edeceğiz. 81 ilimize yayılmış olan bu arazileri gerek çiftçimizin tarımsal ihtiyaçları için gerek turizm alanlarını yine üretebilmek ve vatandaşımıza hizmet verebilmek için, sanayide üretimi teşvik etmek, destek olmak için, esnafımızın talebini karşılamak için kullanacağız. Hem üretimi hem istikrarı arttırmış olacağız.

Türkiye ekonomisine güç kazandıracağız. Yine kentsel dönüşüm alanlarını belirleyerek, konut ihtiyacına cevap verecek; gerek konut fiyatını düşüreceği gerek kira fiyatını aşağı çekecek ve orta vadede konut fiyatlarını dengeleyecek, milletimizin ev sahibi olmasına imkan sağlayacağız. Bu arazileri tescil ettikten sonra gerek kentsel dönüşümde rezerv alan olarak kullanacağız gerekse kat karşılığı ilk evini alacak, ilk iş yerini yapacak vatandaşlarımıza burada ucuz arsa desteğiyle birlikte tüm arazi planlamasını yapmış olacağız.

Bu merkez sayesinde Türkiye artık adil, erişilebilir ve bu anlamda gerçekçi bir taşınmaz değerleme sistemine kavuşacak. Artık vatandaşımız yapacağı bir yatırıma dair her bilgiye bu sistemden ulaşabilecek. Aynı parsel sorgu sisteminde olduğu gibi taşınmazın gerçek piyasa değerini kendi mahallesinde ve sokağındaki diğer taşınmazlarla karşılaştırma yapan, konut arzını ve talebini ilçe ilçe, mahalle mahalle analiz edebilen yapay zeka destekli dijital bir ortamda görebilecek.

Vatandaşımız yapacağı yatırımın ne getireceğini, maliyetini, satış fiyatı ve bu anlamda tahminleri sürece ilişkin detaylı şekilde bu sistemden öğrenebilecek. Halihazırda piyasada çokça karşılaştığımız ve vatandaşımızı rahatsız eden manipülasyonların da bu anlamda önüne geçmiş olacağız. Vatandaşımızın tüm yatırım kararlarını en doğru ve şeffaf şekilde vermesini sağlayacak; hem zamandan hem de maddi açıdan kazanmasına imkan tanımış olacağız.

İstanbul, aynı zamanda deprem riskinin maalesef en yüksek olduğu şehir. Bu nedenle değer haritaları ve üç boyutlu şehir modelimizi, kentsel dönüşüm politikalarıyla entegre edeceğiz. İlçelerimizde, mahallelerimizdeki bu deprem riski yüksek alanların dönüşümü noktasında belediyelerimize de bu veriyi sunmak suretiyle, vatandaşımızla el ele İstanbul’un en riskli bölgelerindeki yapıların durumunu, dijital ortamdan anlık izleyecek ve adımlarımızı buna göre atmış olacağız.

Tüm bu çalışmalarımız aslında başta İstanbul olmak üzere 81 ilimizin tamamını afetlere hazırlıklı hale getirme çalışmalarıdır. İnşallah 2026 yılının ilk çeyreğinde İstanbul’dan başlamak ve İstanbul’da bu dijital entegrasyonu tamamlamak suretiyle, 2027 yılının ortasına kadar, tüm Türkiye’de aynı dijital altyapıyı hep birlikte hayata geçireceğiz. Hem afete hazırlıkta hem de ekonomide İstanbul’un ve Türkiye’nin gücüne hep birlikte güç katacağız.

Kaynak: Haber Merkezi