Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyaset sahnesindeki rekabet ve gerilime dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, siyasetin doğasına aykırı olan kutuplaşma ve kamplaşma siyasetinden uzak duracaklarını ve 86 milyon vatandaşın hassasiyetini gözeten kucaklayıcı bir tasavvurla yollarına devam edeceklerini belirtti.
Yeni yasama yılının ilk gününde Meclis'te siyasi parti genel başkanlarının bir araya gelmesini de değerlendiren Erdoğan, bu tablonun umut verici olduğunu söyledi.
"Kucaklayıcı bir tasavvurla siyaset yapmaya devam edeceğiz"
Erdoğan, siyaset arenasında rekabet halinde olmalarının ülkenin ve milletin hayrına olan meselelerde ayrışacakları anlamına gelmeyeceğini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı: "Elbette yarışacağız, demokratik zeminde kıyasıya mücadele edeceğiz, birbirimizi kimi zaman en sert ifadelerle eleştireceğiz ama bunları yaparken siyasetin tabiatında mündemiç olan müzakere, diyalog ve uzlaşı kültürünü tamamen rafa kaldırmayacağız. Siyaseti dost-düşman kavramlarıyla tarif etmek doğru değildir.
Siyasette düşman yoktur. Muarız ve muhasım yoktur. Rakip veya müttefik vardır. Her kim siyaseti dost düşman kavramları üzerinden tanımlıyorsa çok net biçimde Türkiye'ye ve Türk demokrasisine ihanet ediyor demektir. Biz siyasette böyle bir ayrımı reddediyoruz.
Bu ikiliye kendimizi mahkum ve mecbur etmeyeceğiz. Kutuplaşma siyasetinin, kamplaşma siyasetinin içinde asla olmadık, bundan sonra da olmayacağız. 86 milyonun her bir mensubunun hassasiyetini gözeten, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir tasavvurla siyaset yapmaya devam edeceğiz."
"Dostane bir çay sohbetinin eleştirilecek hiçbir yanı yoktur"
Yeni yasama yılının ilk gününde ortaya çıkan tablonun, umutlarının daha da artmasına vesile olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Siyasi partilerimizin saygıdeğer genel başkanlarının Meclis Başkanımızın davetine icabetle bir araya gelmesi, karşılıklı saygı içinde sohbet etmesi çok kıymetlidir. Dostane bir çay sohbetinin eleştirilecek hiçbir yanı yoktur, olamaz. Farklı siyasi çatılar altındaki aktörlerin asgari düzeyde de olsa irtibatı, saygıyı, nezaketi koruması, siyasetin zaten doğasında vardır.
Tekrar söylüyorum, hiçbirimiz düşman değiliz. Millete hizmet yolunda farklı kulvarlarda koşturan rakipleriz. Demokrasi dairesi geniştir. Bunu daraltmak kimsenin haddi değildir. Ana muhalefet partisinin daha ilk gününde Meclis'ten firar etmesi tabii ki kendi bilecekleri bir iştir.
Ana muhalefet ne yaparsa yapsın bizim açımızdan ki keenlemyekün hükmündendir. Biz CHP'nin ne varlığıyla bahtiyar oluruz ne de yokluğuyla kahroluruz ancak milli iradeye ve Gazi Meclis'e yönelik bir saygısızlık durumunda buna da kayıtsız kalmayız."