Miyopi (uzağı görememe), çocuklarda en sık rastlanan görme bozukluklarından biridir ve genellikle 5-16 yaşları arasında başlar. Bu durum, göz küresinin normalden daha uzun olması nedeniyle uzak mesafedeki nesnelerin bulanık görünmesine sebep olur.
Miyopinin ortaya çıkmasında hem genetik yatkınlık hem de çevresel faktörler önemli rol oynar. Uzun süre dijital ekranlara bakmak, yakına odaklanarak yapılan aktiviteler ve açık havada geçirilen sürenin azalması, miyopi gelişimini tetikleyen başlıca nedenlerdir.
Özellikle eğitim seviyesinin yükselmesi, teknolojik cihazların daha sık kullanılması ve stres gibi faktörler, okul çağı miyopisi vakalarının artmasına yol açmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu artışın devam etmesiyle 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısının miyop olabileceğini tahmin ediyor.
Teknolojinin gelişmesi vakaları arttırdı
İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Akay, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte miyop vakalarının arttığını belirtti. 2020'li yıllarda çocukların tablet, bilgisayara ve cep telefonu kullanmasıyla beraber miyopun sıklığını arttırdığını vurguladı.
Akay sözlerine şöyle devam etti; "Örneğin, geçmişte miyop oranı yaklaşık yüzde 25 civarındayken, 2000'li yıllarda bu oran yüzde 36'ya çıkmıştır. 2050 yılında ise bu oranın yüzde 40'a ulaşması beklenmektedir. Miyopinin artışında, özellikle şehir yaşamında gün ışığına daha az maruz kalınması ve ekranlara uzun süreli bakılması etkili olmaktadır.
Kırsal kesimlerde bu oran daha düşükken, şehir yaşamı ve kapalı ortamlarda geçirilen süre arttıkça miyopi oranı da artmaktadır. Bu nedenle, çocukların dışarıda geçirdikleri süre arttırılmalı ve ekran süreleri sınırlanmalıdır. Tamamen engellemek mümkün olmasa da, ekran kullanımına belirli bir süre sınırı koyulabilir. Örneğin, ‘Bir saat cep telefonuyla oynayabilirsin ama iki saat dışarıda oynayacaksın' gibi ödüllendirme sistemleri uygulanabilir" dedi.
Görme tembelliğine yol açabiliyor
Çocukların okumayı öğrenmeden önce, görme sorunlarını fark etmek daha zordur. Ancak çocuğunuzda bazı belirtiler varsa dikkatli olmanız gerekmektedir. Bu belirtileri sizler için şu şekilde sıraladık;
- Çocuğunuzun televizyonu çok yakından izlemesi
- Bir şeye bakarken gözlerini kısması
- Gözlerine sık sık dokunması veya ovuşturması
- Tablet gibi ekranlara çok yakından bakması
- Gözlerinde sulanma veya kızarıklık olması
Yukarıda bulunan belirtilerde, çocuğunuzda varsa eğer görme bozukluğu olabileceğini gösterir. Bu sorunları zamanında tespit edilip tedavi edilmezse, görme tembelliği (ambliyopi) adı verilen kalıcı bir duruma yol açabilir. Özellikle kız çocuklarında 7-8, erkek çocuklarında ise 8-9 yaşından sonra tedaviye başlanmazsa, bu durumun kalıcı olma riski yüksektir.
Bu nedenle, yukarıdaki belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, vakit kaybetmeden bir göz doktoruna danışmanız önemlidir. Erken teşhis sayesinde gözlük ve gerekirse kapama tedavisi gibi yöntemlerle görme tembelliğinin önüne geçilebilir ve bu kalıcı sorun engellenebilir.
Her 10 çocuktan 3'ü gözlük takıyor
Ebeveynlerin, çocuklarında bu tür belirtileri fark ettiklerinde mutlaka bir göz hekimine başvurması gerektiğini ifade eden Akay sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Zaten doğumdan sonraki yaklaşık 40. günde ilk göz muayenesi yapılmakta ve katarakt ya da retinopati gibi bazı hastalıklar açısından tarama gerçekleştirilmektedir. Takip eden süreçte, çocuklar 2-3 yaşına geldiğinde veya okul öncesi dönemde mutlaka yeniden bir göz muayenesinden geçirilmelidir. Miyopi oranı yaklaşık yüzde 30'lara yükselmiştir.
Hipermetropi oranı ise yüzde 5-6 civarındadır. Eskiden gözlük takma oranı daha düşükken, günümüzde okullarda her 10 çocuktan 3'ü gözlük kullanmaktadır. Özellikle 14-15 yaşlarındaki kız çocuklarında estetik kaygılar nedeniyle gözlük beğenilmemekte, bu yüzden kontakt lens kullanımı tercih edilmektedir. Erkek çocuklarında ise bu durum daha geri planda kalmaktadır."