1. Yaşam alanları oldukça geniş.
Bu canlılar, tropik ve subtropik denizlerde, Akdeniz’de ve hatta soğuk Kuzey Denizi’nde de bulunabilen, akıntının az olduğu kıyı sularında yaşamayı tercih ediyor.
Denizatları, suyun içindeki sanat harikalarıdır. İnce ve zarif vücut hatları, büyük ve dikkatli gözleri ve küçük yüzgeçleriyle suda dans eder gibi hareket ederler. Derilerinin renkleri, çevrelerine uyum sağlamalarına yardımcı olur ve onları saklar. Denizatları, yaşadıkları ortama göre renk ve desen değiştirebilme yetenekleriyle tanınırlar ve mercan resifleri veya su bitkileri arasında kaybolurlar.
Bu sihirli hayvanların davranışları da güzellikleri kadar etkileyicidir. Denizatları, yavaş ve sessiz hareket etmeleriyle bilinirler. Avlarını yakalarken zarafet ve strateji gösterirler. Üreme dönemleri ise tam bir mucizedir. Dişiler, yumurtalarını erkeklerin karnına bırakır ve erkekler bu yumurtaları kuluçka süresi boyunca taşıyarak bakarlar. Bu eşsiz davranış, denizatlarını hayvanlar dünyasında özel kılar.
Fakat denizatları, ne yazık ki tehdit altındaki bir türdür. İklim değişikliği, kirlilik ve yaşam alanlarının yok edilmesi gibi etmenler, denizatlarının yaşam mücadelesini güçleştirir. Bu yüzden, denizatlarını korumak ve hakkında bilgi vermek için çalışmak çok önemli. İşte Dünyanın en ilginç hayvanı olan denizatı hakkında 14 ilginç bilgi! işte detaylar şimdiki haberimizde...
2. Tam olarak kaç türü olduğu hala bilinmiyor.
Bugüne kadar yaklaşık 40 türü keşfedilebilen bu canlının tam olarak kaç türe sahip olduğu bilinmiyor.
3. Denizlerin en sevimli hayvanlarından biri.
Denizlerin derinliklerinde avcılara ve korkunç canlılara rağmen sevimli bir oyuncak gibi parlayan bir varlık. Omurgalıların arasında tek başına dik duranı. Başının eğikliği, ona çekici bir at yüzü vermiş. Pulları yok, kemikli düğmelerle kaplı. Ama bu ağır zırhın içinde bile peri gibi uçar gibi yüzüyor ve boyutları 16 milimetreden 35 santime kadar değişiyor.
4. Rengarenk canlılar.
Denizatları çok renkli hayvanlardır. Turuncu, mavi, sarı ve kırmızı gibi parlak renklerde olabilecekleri gibi, siyah, gri ve yeşil gibi soluk renklerde de olabilirler. Renkleri değişiklik gösterebilir ve çevrelerine uyum sağlayabilirler.
5. Yüzme konusunda pek başarılı değiller.
Yüzme yetenekleri çok iyi değildir çünkü sadece 3 adet küçük yüzgeçleri vardır. Sırtlarındaki yüzgeç, hareket etmek için gerekli gücü, solungaçlarının yanındaki diğer iki yüzgeç ise yön vermek ve dengede kalmak için kullanırlar.
6. Flörtözler.
Denizatları çoğunlukla tek bir eşle yaşıyor. Hatta bazılarının sevgileri ölümlerinden sonra bile bitmiyor. Eşlerden biri hayatını kaybedince, diğeri yeni bir aşk bulana kadar, yani günlerce ya da haftalarca acı çekiyor. Ancak bu hassasiyet tamamen aşktan ileri gelmiyor. Erkek ve dişi, uygun çiftleşme zamanını yakalamak için tek bir eş belirleyerek biyolojik saatlerini birbirine uyduruyor ve soyunun devamını sağlamış oluyor.
7. Tek eşliler.
Denizatlarının renk ve desen değiştirme becerileri sadece saklanmak için değil, aşk hayatında da işe yarıyor. Dişi denizatına ilgi duyan erkek, onunla aynı görünüme bürünebiliyor. Sabahın ilk ışıklarında ya da akşam karanlığında buluşan çiftler, kuyruklarını birbirine dolayarak deniz bitkileri arasında geziniyor bazen de dudak dudağa geliyorlar. Bu tören yarım saatten fazla sürebiliyor ve erkek, dişiyi etkilemek için sürekli flört ediyor ve erkeğin karın bölgesindeki kuluçka torbası şişiyor.
8. Erkekleri doğuran nadir canlılardan biri.
Çiftleşme sırasında heyecan doruk noktaya ulaşınca dişi, ortaya çıkan yumurta kanalıyla, erkeğin karnındaki içi su dolu keseciğe giriyor. Daha sonra eşinin spermleriyle döllenmesi için yumurtalarını buraya bırakıyor. 4-6 hafta sonunda doğum anı gelip çatıyor. Doğum süreci o kadar sıkıntılı olabiliyor ki bazı babalar bitkin düşüp ölebiliyor.
9. Çok iyi kamuflaj ustaları.
Denizatı, kendini gizlemek için harika bir yeteneğe sahip. Tehlike hissettiğinde ya da şüphelendiğinde, hemen çevresine uyum sağlıyor ve deniz çayırı ya da yosun gibi görünüyor. Bazıları, pigme denizatı gibi, vücut şekillerini de değiştirip, küçük kabartılar, düğümler oluşturup neredeyse bir mercan gibi oluyor.
10. Genellikle yavrularını yetiştirmiyorlar.
Erkek, yavruları dünyaya getirdikten sonra babalık vazifesini yerine getirmiş sayılıyor. Yavrular hayatta kalmak için gerekenleri kendileri öğreniyorlar. Doğum çok zor olsa bile, bazı erkekler ertesi gün tekrar dişi peşine düşüyorlar
11. Yaklaşık ömürleri 4-5 yıl.
Denizatlarının ömrü 4-5 yıl arasındadır ve bu süre içinde milyonlarca yavru üretirler. Bu çok fazla gibi görünse de sadece 2 ya da 3 tanesi yaşayabilmektedir. Diğerleri ya avcılar tarafından yakalanır ya da av olurlar. Bu, uzmanların söylediği bir gerçektir.
12. Varlıkları 40 milyon yıl öncesine dayanıyor.
Bu hayvanlar 40 milyon yıl boyunca yaşam savaşı vermişler, ancak çok azı hayatta kalmayı başarmışlar. Şimdi ise gelecekleri risk altında ve birçok türü Dünya Doğa Vakfı tarafından soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvanlar arasında sayılıyor.
13- Bilinçsiz avcılık ve değişen çevre koşulları nesillerini tehlike altına alıyor.
Denizatları, çevre koşullarının bozulması yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Denizlerin kirliliği, denizatlarının beslendiği ve barındığı deniz çayırlarının büyük bir kısmını 50 yıl içinde ortadan kaldırdı. Bunun yanında her yıl 26 milyon denizatı yakalanarak süs eşyası veya ilaç yapımında kullanılıyor. Bu da denizatlarının neslini tehdit ediyor.
14- Afrodizyak etkisi için avlanıyorlar
Cinsel güçsüzlük için ilaç yapımında ve Uzakdoğu’da gıda olarak kullanılan bu hayvan, 30 civarında ülkede avlanıyor. Ayrıca astım, baş ağrısı, öksürük gibi rahatsızlıkların tedavisinde de faydalı oluyor.