Muğla'nın Marmaris ilçesine bağlı Söğüt Köyü, yaz turizminin kalabalığından bunalanlar için giderek daha çok ilgi gören bir kaçış noktası haline geliyor. Ege ile Akdeniz’in kesiştiği noktada yer alan bu küçük kıyı köyü, hem doğal hem de tarihi yönleriyle dikkat çekiyor. Gerek taş evleriyle korunan köy kimliği, gerekse sessizliğini bozmayan koylarıyla Söğüt, rotasını sakinliğe çevirenlerin yeni adresi.
Uygarlık Katmanları Arasında Bir Yolculuk
Söğüt’te tarih sessiz ama güçlü. Köy merkezine çok uzak olmayan Saranda Antik Kenti, bölgenin Roma ve Bizans dönemlerinde de yerleşim yeri olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Taşlıca Köyü’ne ilerlediğinizde ise karşınıza Apollon Tapınağı ve Helenistik kalıntılar çıkıyor. Antik Loryma Kenti ise Bozburun Mahallesi’nde, kayalık tepelerin üzerine kurulmuş kalıntılarıyla geçmişi bugüne taşıyor.
Bu yönüyle Söğüt yalnızca bir deniz tatili değil, aynı zamanda tarih ve kültürle iç içe geçmiş bir durak niteliğinde.
Koylar Sessiz, Deniz Cam Gibi
Köyün çevresinde yer alan Bozukkale Koyu, Serçe Limanı, Korsan Koyu ve Çiftlik Koyu gibi duraklar, yalnızca doğa tutkunlarını değil, tekne gezisi yapan grupları da cezbediyor. Özellikle deniz yolu ile ulaşılan Korsan Koyu, tarihî söylencelere göre vaktiyle korsanlara kışlık limanlık yapmış. Bugünse denizinin duruluğu ve koyun doğal siperliğiyle öne çıkıyor.
Serçe Limanı, küçük ölçekli bir balıkçı limanı olarak yaşamını sürdürüyor. Bölgedeki birkaç küçük işletmeden birinde sade bir öğle yemeği yedikten sonra, çam ağaçlarının gölgesinde sessizliği dinlemek mümkün.
Maldivler Deneyimi Türkiye’de: Söğüt Adası
Denizcilik yapan yerel halkın sıklıkla uğradığı Söğüt Adası, adeta yurtdışında gizli kalmış bir kumsal gibi. Duru, ipeksi kumlar ve cam gibi deniz dibi sayesinde ada, “Türkiye’nin Maldivleri” olarak anılıyor. Ada, bölgedeki tekne turlarının favori uğraklarından biri haline gelmiş durumda.
Söğüt’te Kalmak: Beton Değil Bahçe
Köyün dikkat çeken bir başka yönü de konaklama seçenekleri. Söğüt’te beş yıldızlı oteller ya da yüksek katlı binalar yok. Bunun yerine denize nazır taş evlerden dönüştürülmüş butik pansiyonlar, çiçeklerle çevrili bahçeli konukevleri ve birkaç küçük kamp alanı var. Özellikle karavan turizmine açık altyapısı sayesinde kampçılar da Söğüt’e yoğun ilgi gösteriyor.
Sofralarda Deniz, Kahvaltıda Dağ Havası
Söğüt’te yemek kültürü ise denizle birebir iç içe. Yerel işletmelerde genellikle sabahları yörük usulü serpme kahvaltı, akşamları ise taze deniz ürünleri ön planda. Özellikle ahtapot, kalamar, mezeler ve zeytinyağlılar menülerin değişmezi.
Köy meydanındaki salaş lokantalardan sahildeki restoranlara kadar her gelir grubuna uygun seçenekler bulunuyor. Denize sıfır bir masada gün batımı eşliğinde yenen balığın tadı ise Söğüt’ün belki de en kalıcı hatırası.
Ziyaret Bilgisi
Söğüt, Marmaris merkezine yaklaşık 40 kilometre mesafede. Selimiye’yi geçtikten sonra dar fakat manzaralı yollarla ulaşılıyor. Yolculuk ortalama 1 saat sürüyor. Muğla merkezden ise 2 saati bulan bir mesafe söz konusu.
