Dr. Coşkun, ani başlayan karın ağrılarının genellikle acil müdahale gerektiren durumların ilk göstergesi olabileceğine dikkat çekerek, “Ani başlayan ve giderek şiddetlenen karın ağrısı, apandisit, safra kesesi taşı, pankreatit veya bağırsak tıkanıklığı gibi ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir. Ağrının niteliği, süresi ve eşlik eden bulgular doğru tanı için yol göstericidir” ifadelerini kullandı.
Kusma, bulantı ve diğer belirtilere dikkat
Uzm. Dr. Coşkun, karın ağrısına bazı belirtilerin eşlik etmesi halinde vakit kaybetmeden tıbbi değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek, “Kusma ve bulantı, yüksek ateş, karın bölgesinde sertlik veya hassasiyet, dışkıda kan veya renk değişikliği ve şiddetli giderek artan ağrı, bazen hayati risk taşıyan durumların göstergesi olabilir. Erken tanı ve doğru müdahale komplikasyon riskini önemli ölçüde azaltır” dedi.
Dengeli beslenme ve önlemler önemli
Ağrının kaynağına göre cerrahi veya medikal tedavi seçeneklerinin değerlendirildiğini belirten Dr. Coşkun, önleyici tedbirlerin önemine de değindi: “Ani karın ağrılarının tamamen önlenmesi her zaman mümkün olmasa da, dengeli ve düzenli beslenme, aşırı yağlı ve işlenmiş gıdalardan kaçınma, düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite riskin azaltılmasına katkı sağlar. Daha önce benzer rahatsızlıkları olan kişilerin, risk durumlarını bilerek hareket etmesi de önemlidir.”
Geçici bir rahatsızlık olarak görülmemeli
Dr. Coşkun, karın ağrısı şikâyeti yaşayanların gecikmeden tıbbi değerlendirme alması gerektiğini vurgulayarak, “Ağrı hafif gibi görünse de altında ciddi bir durum yatabilir. Özellikle şiddetli ve ani başlayan karın ağrıları, sadece geçici bir rahatsızlık olarak değerlendirilmemeli, potansiyel ciddi sağlık sorunlarının habercisi olarak ele alınmalıdır. Erken tanı ve uygun müdahale ile komplikasyon riski önemli ölçüde azaltılabilir” dedi.
