Dünya genelinde erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık ölüm sebebi olarak gösterilen prostat kanserinin, prostat bezindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıktığını ifade eden Dr. Genç, “50 yaş ve üzerindeki erkekler genel olarak risk altındadır. Yaş ilerledikçe risk artar ve 75 yaşına gelindiğinde her 7 erkekten 1’inde prostat kanseri görülmektedir” dedi.
Türkiye Kanser İstatistikleri’ne göre, prostat kanseri erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü. Dr. Genç, “Ülkemizde her yıl yaklaşık 17 bin yeni vaka ortaya çıkmaktadır. Bu, toplumsal ölçekte ciddi bir sağlık yükü oluşturuyor. Ancak prostat kanseri konusunda bilgi ve farkındalık oldukça az. Birçok erkek PSA testi, rektal muayene ya da biyopsi gibi tarama yöntemlerinden haberdar değil. Utanma, damgalanma korkusu ve hekime başvurudaki gecikmeler de tarama ve erken başvuru oranlarını düşürüyor” dedi.
Belirtiler gecikince tanı zorlaşıyor
Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar ile Afrika kökenli erkeklerde riskin daha yüksek olduğuna dikkat çeken Dr. Genç, beslenme alışkanlıklarının da riski etkilediğini belirtti. Uzman, “Prostat kanserine özgü belirti yoktur. Erken evrede hiçbir belirti görülmez. Ancak kanser dokusu büyüdükçe veya iyi huylu prostat büyümesi eşlik ederse idrar boşaltma sorunları görülebilir” diye konuştu.
Prostat kanseri taramasında en sık kullanılan yöntem PSA testi. Dr. Genç, “PSA testi tek başına değerlendirilmemeli; parmakla muayene de yapılmalıdır. Şüphe durumunda prostat MR’ı ile kanser şüpheli alanlar tespit edilip, kesin tanı için biyopsi yapılır” açıklamasında bulundu.
Erken tanı hayat kurtarıyor
Prostat kanserinin tedavisi mümkün bir hastalık olduğuna vurgu yapan Dr. Genç, tedavi yöntemlerinin kanserin evresine, hastanın genel durumuna ve kişisel tercihlere bağlı olarak değiştiğini söyledi. “Erken evrede tespit edilen prostat kanseri ameliyat veya radyoterapi ile tedavi edilirken, ileri evrede kemoterapi veya hormonal tedaviler uygulanabilir” dedi.
Uzman, prostat kanserinde en kritik adımın erken tanı olduğuna dikkat çekerek, “Erken tanı için bilinçli farkındalıkla kontroller aksatılmamalıdır. Erken evrede tanı konulduğunda tedavi şansı çok yüksektir. Tanıda gecikme yaşam süresini ve yaşam kalitesini önemli ölçüde kısaltır” ifadelerini kullandı.
Dr. Genç, farkındalık ayının toplumun bilinçlenmesi için önemli bir fırsat olduğunu belirterek, “Herkes risklerini bilmeli, hekimine danışmalı ve düzenli kontrollerini aksatmamalıdır” çağrısında bulundu.
