Doğal olarak yetişen ve yöre halkı tarafından yüzyıllardır bilinen bu kırmızı mucize, sadece lezzetiyle değil, sağlık üzerindeki etkileriyle de adından söz ettiriyor. Üzümlü ilçesinde ağustos ayının gelmesiyle birlikte başlayan kızılcık hasadı, köylerde hummalı bir çalışmayı da beraberinde getirdi.

Diyabet hastaları için kritik uyarı: Sıvı tüketimine dikkat
Diyabet hastaları için kritik uyarı: Sıvı tüketimine dikkat
İçeriği Görüntüle

Sabah erken saatlerde toplanmaya başlanan kızılcıklar, geleneksel yöntemlerle işlenerek marmelat, şurup ya da çay haline getiriliyor. Yöre halkı tarafından büyük ölçüde kendi ihtiyaçları için değerlendirilen meyvenin küçük bir kısmı ise iç pazarda satışa sunuluyor.

Uzmanlar, kızılcığın özellikle kalp ve damar sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekiyor. İçeriğinde bulunan antosiyaninler, proantosiyanidinler ve kersetin gibi antioksidan bileşenler sayesinde kötü kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürdüğü, iyi kolesterolü ise artırdığı belirtiliyor. Ayrıca kandaki homosistein düzeylerini azaltarak damar iltihaplarını önlemeye yardımcı oluyor.

Kızılcığın bilimsel araştırmalarla da desteklenen faydaları sadece bununla sınırlı değil. Yapılan çalışmalara göre, kızılcık suyu idrar yolu enfeksiyonlarına karşı koruma sağlıyor ve mide-bağırsak sisteminde zararlı H. pylori bakterisinin yayılmasını engelleyebiliyor. Aynı zamanda bağırsak florasını destekleyerek sindirim sağlığına katkıda bulunuyor.

Araştırmalarda dikkat çeken bir diğer konu ise kızılcığın CRP (C-Reaktif Protein) düzeyini düşürmesi. Bu belirteç, vücuttaki iltihaplanma seviyesini gösteriyor ve erken yaşlanma, kronik hastalıklar ile bilişsel gerileme gibi sorunların ön habercisi olabiliyor.

İngiltere’de yapılan bir çalışmada, yaşları 50 ile 80 arasında değişen bireyler 12 hafta boyunca düzenli olarak kızılcık tükettiklerinde, hafıza ve sinirsel işlevlerde belirgin gelişmeler gözlendi. Aynı zamanda LDL kolesterol düzeylerinde de anlamlı bir düşüş kaydedildi. Bu da kızılcığın sadece fiziksel değil, zihinsel sağlık üzerinde de güçlü bir etki oluşturduğunu ortaya koyuyor.

Doğal ortamda yetişen kızılcığın hasadı, aynı zamanda sosyal bir etkinlik haline de gelmiş durumda. Hasat döneminde köy sakinleri bir araya geliyor, aileler birlikte çalışıyor, dayanışma ruhu güçleniyor. Bu yönüyle kızılcık, sadece bir meyve değil, aynı zamanda kültürel bir değer taşıyor.

Kaynak: İHA