Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, menopoz sonrası kadınlarda diş eti hastalıklarının ve kemik kayıplarının hızla arttığını belirterek, erken yaşta koruyucu önlemlerin hayati önem taşıdığı uyarısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı verilerine göre, Türkiye’de kadınlar artık ortalama 46 yaşında menopoza giriyor. Prof. Dr. Özkan’a göre bu yaş, dünya ortalamasının altında ve kadınların diş ve çene sağlığı için daha erken yaşlarda önlem almasını gerektiriyor.

“Menopoz sonrası ilk 5 yılda kadınlar kemik kütlesinin yüzde 20’sini kaybedebiliyor. Bu kayıplar sadece omurga veya kalça kemiğinde değil, dişleri tutan alveolar kemikte de yaşanıyor. Bu da dişlerde sallanma, diş eti çekilmesi, iltihaplanma ve kayıplarla sonuçlanabiliyor” diyen Özkan, 46 yaşında menopoza giren bir kadının diş kaybı riskinin 3 kat arttığını vurguladı.

Özkan, menopozun sadece adet döngüsünün sona ermesi değil, aynı zamanda östrojen hormonunun ani düşüşü anlamına geldiğini söyledi. Östrojenin kemik yapımı ve bağ dokularının sağlığında kritik rol oynadığını belirten Özkan, “Östrojen azaldığında kemik yıkımı hızlanır, özellikle süngerimsi yapıya sahip çene kemiği bu durumdan en çok etkilenen bölgelerden biridir” dedi.

Bursa'dan gelen 10 yaşındaki Merve Manisa'da yaşama tutundu!
Bursa'dan gelen 10 yaşındaki Merve Manisa'da yaşama tutundu!
İçeriği Görüntüle

Yeni bilimsel çalışmalar, menopoz sonrası kadınlarda çene kemiğinde yılda %3 ila %5 oranında kayıp yaşandığını ortaya koyuyor. Ayrıca, periodontitis (ileri düzey diş eti hastalığı) görülme oranı menopoz sonrası kadınlarda %58’e kadar çıkabiliyor. Osteoporozlu kadınlarda bu oran çok daha yüksek.

Menopoz döneminde diş eti kanaması, çekilme, ağız kuruluğu ve tat değişiklikleri sık görülen şikayetler arasında yer alıyor. Prof. Dr. Özkan, bu belirtilerin yaşlanmanın doğal bir süreci olarak görülmemesi gerektiğini, aksine kemik yıkımının erken habercileri olabileceğini belirtti.

“Tükürük bezlerinin aktivitesi azalıyor, bu da ağız florasının bozulmasına ve çürük riskinin artmasına neden oluyor” diyen Özkan, bu dönemde ağız bakımına ekstra özen gösterilmesini önerdi.

Osteoporoz tedavisinde kullanılan bifosfonat grubu ilaçların çene kemiği üzerindeki etkilerine de değinen Özkan, bu ilaçların çene kemiği yenilenmesini baskıladığını, dolayısıyla diş çekimi ya da implant uygulamalarında osteonekroz (kemik ölümü) riskini artırdığını söyledi. Bu nedenle bifosfonat kullananların mutlaka diş hekimine bilgi vermesi gerektiğini hatırlattı.

Prof. Dr. Özkan, menopozla birlikte diş sağlığının da düzenli kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi:
“Menopozdan korkmayın, ama hazırlıksız da yakalanmayın. Her 6 ayda bir diş eti muayenesi, dijital radyografik takip, hormonlara duyarlı diş eti tedavi protokolleri ve kalsiyum ile D vitamini desteği ile bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetmek mümkün.”

Menopoz teşhisi alındığında mutlaka bir diş hekimi kontrolü yapılması gerektiğini belirten Özkan, “Kaybedilen her diş, kalp hastalığı riskini %28, KOAH alevlenmelerini ise %41 artırıyor. Dişleriniz sadece estetik değil, sistemik sağlığınız için de kritik önemde” dedi.

Kaynak: İHA