Ankara’da gerçekleştirilen programda hastalar, doktorlar ve sağlık profesyonelleri bir araya gelerek meme kanseriyle mücadelede erken teşhisin önemine dikkat çekti. Etkinlikte yapılan sunumlarda uzmanlar, erken tanının tedavi başarısına etkisini, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının koruyucu rolünü ve güncel tedavi seçeneklerini anlattı. Katılımcılar, hastalıkla mücadelede moral, motivasyon ve toplumsal bilincin önemine vurgu yaptı.

Türkiye’de 5 milyon meme kanseri vakası bizi bekliyor

Medikal Onkolog Doç. Dr. Furkan Sarıcı, Türkiye’deki kadın nüfusuna dikkat çekerek meme kanserinin toplum sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturduğunu belirtti:

“Türkiye’de yaklaşık 40 milyon kadın var. Yüzde 12,5 oranında risk hesaplandığında 5 milyon meme kanseri vakasıyla karşı karşıya kalmamız olası. Bu çok büyük bir rakam. Ancak bireysel düzeyde bakıldığında bir kadının yaşamı boyunca meme kanseri olma riski yüzde 12,5; yani yüzde 87,5 olasılıkla olmayacak. Bu durum, bireysel farkındalık açısından yeterince caydırıcı görünmüyor.”

Sağlıklı yaşam alışkanlıkları her hastalığa karşı koruyucu

Dr. Sarıcı, meme kanseri riskini azaltan yaşam biçimi faktörlerine değinerek, düzenli ve dengeli yaşamın önemini vurguladı:

Elektronik sigara: Gençler için 'Sinsi Tehlike'
Elektronik sigara: Gençler için 'Sinsi Tehlike'
İçeriği Görüntüle

“Alkol ve sigaradan uzak durmak, obeziteyi önlemek, sağlıklı beslenmek, düzenli uyumak ve egzersiz yapmak yalnızca kanser değil, kalp ve omurga sağlığı açısından da koruyucu. Çok doğum yapmak ya da uzun süre emzirmek meme kanserinden koruyucu olsa da, günümüz yaşam koşullarında bu faktörlerin belirleyici olması beklenemez.”

Erken tanı tedavi başarısını belirliyor

Meme kanserinde en kritik evrenin erken teşhis olduğunu belirten Dr. Sarıcı, mamografi ve düzenli kontrollerin hayat kurtardığını söyledi:

“Meme kanseri erken evrede tespit edildiğinde tedavi başarısı çok yüksek bir hastalıktır. Özellikle birinci evrede yakalanan hastalar çoğu zaman kemoterapiye bile ihtiyaç duymadan tedavi edilebiliyor. Ne yazık ki, düzenli taramadan geçmeyen hastalar genellikle ikinci ya da üçüncü evrede tanı alıyor. Bu durumda da başarı oranımız yüksek olsa da nüks riski artıyor.”

Dördüncü evrede bile umut var

Günümüzde tedavi yöntemlerinin çeşitlendiğini ifade eden Dr. Sarıcı, ileri evrelerde dahi umut verici gelişmelerin yaşandığını belirtti:

“Meme kanserinde hormonal tedaviler, immünoterapiler ve halk arasında ‘akıllı ilaçlar’ olarak bilinen modern tedavi yöntemleriyle önemli başarılar elde ediyoruz. Dördüncü evrede hastalarımızın tümünde yüzde 100 kür sağlayamıyoruz; ancak geçmişe göre çok daha iyi durumdayız.”

Farkındalık ve umut birlikte büyüyor

Etkinliğe, Medikal Onkolog Doç. Dr. Furkan Sarıcı’nın yanı sıra yazar Berrak Yurdakul, diyetisyen Elvan Odabaşı ve yoga eğitmeni Özge Ceylan da katıldı. Programda, meme kanseriyle mücadelede farkındalık, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve psikolojik dayanıklılığın önemi vurgulandı.

Dr. Sarıcı, sözlerini bir çağrıyla tamamladı: “Bir uyanık, tüm uyuyanları uyandırmaya yeter. Farkındalık, erken teşhisin ilk adımıdır.”

Kaynak: İHA