Türkiye’de çocukların rutin tansiyon ölçümlerinin yeterince yapılmadığını belirten Prof. Dr. Zeybek, özellikle kardiyoloji takibi olmayan çocuklarda hipertansiyonun ancak ergenlik döneminde fark edilebildiğine dikkat çekti.
Erişkinlerde hipertansiyonun nedenleri daha çok obezite, diyabet ve sigara gibi faktörlere dayanırken, çocuklarda böbrek, böbrek üstü bezi, kalp ve endokrin sistemle ilgili problemler bu hastalığın gelişmesinde etkili olabiliyor.
Çocuklarda kan basıncı değerlerinin yaş, kilo ve boyutlarına göre farklılık gösterdiğini belirten Zeybek, “Erişkinler için 140/90 mmHg’nin üzeri hipertansiyon olarak kabul edilirken, çocuklar için özel değerlendirme aralıkları bulunuyor. Bu yüzden tanı sürecinde her yaş grubuna özel değerlerin dikkate alınması şart” dedi.
Çocuk endokrinolojisi, çocuk nefrolojisi, kardiyoloji ve diyetisyen gibi farklı branşların iş birliğiyle hipertansiyonun kontrol altına alınabileceğini belirten uzman isim, öncelikle hastalığın temel nedeninin tespit edilerek buna yönelik bir tedavi planlanması gerektiğini ifade etti.
Ergenlik döneminde görülen hipertansiyonun önlenmesinde sağlıklı beslenme ve aktif yaşam tarzının büyük önem taşıdığını dile getiren Zeybek, “Fast food tüketimi, aşırı tuz, hareketsizlik ve obezite hipertansiyon riskini artırıyor. Çocukların düzenli spor yapması ve aktif bir yaşam benimsemesi, tansiyon kontrolü açısından hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Uzmanlar, çocukluk çağında hipertansiyonun erken teşhis edilmesinin ilerleyen yıllarda daha ciddi sağlık sorunlarının önüne geçebileceğini vurguluyor.
