Yaklaşık 30 metre yüksekliğindeki bu sivri kaya, Karacaali’nin “Kaya İçi” mevkiinde yer alıyor.
Yerel halkın “Sivri Balık Kayası” adını verdiği bu kaya, yalnızca sıra dışı şekliyle değil, taşıdığı kültürel mirasla da ön plana çıkıyor.
Rivayetlere göre, bir zamanlar bu kayalık alan, güreşlerin yapıldığı bir açık hava er meydanıydı.
Pehlivanlar kayanın tepe noktasına çıkar, burada kol bağlayıp kıyasıya mücadele ederdi. Bölge halkı ise kayanın etrafında toplanır, bu heyecanlı müsabakaları büyük bir coşkuyla izlerdi.
Zamanla doğa bu anıtsal yapıya da hükmünü geçirdi. Erozyonun yanı sıra bölgede yaşanan depremler, kayanın yapısında ciddi bozulmalara yol açtı.
Küçük çaplı göçükler ve yüzeyde oluşan çatlaklar nedeniyle, kayaya çıkmak günümüzde oldukça tehlikeli hale geldi. Artık ne eski görkemi kaldı kayanın, ne de üzerinde güreş tutacak bir düzlem.
Bölge halkı, bu geleneğin artık yaşatılmadığını üzülerek ifade ediyor. Ancak Sivri Balık Kayası, Bölgenin kültürel belleğinde hâlâ güçlü bir şekilde varlığını sürdürüyor.
Kimileri için geçmişe açılan bir pencere, kimileri içinse doğanın zamana karşı nasıl şekil değiştirdiğinin canlı bir örneği.
Bugün, bu ilginç kaya oluşumu hem coğrafi yapısıyla hem de taşıdığı kültürel anlamla keşfedilmeyi bekliyor. Belki artık güreş sesleri yükselmiyor ama Sivri Balık Kayası, Sarıgöl’ün ve Karacaali’nin kadim ruhunu bugüne taşımaya devam ediyor.
