Arkeolog; buluntuları analiz ederek insanların nasıl yaşadıklarını, ne yediklerini, hangi teknolojileri kullandıklarını, nasıl örgütlendiklerini ve inanç sistemlerini anlamaya çalışan bilim insanıdır.

Dedektif gibi geçmişin izlerini süren Arkeologlarımızın, ipuçları toprak altından çıkan taş aletler, çanak çömlek parçaları, yapı temelleri, iskeletler, heykeller ,paralar ve hatta tohum kalıntıları kısaca geçmişe dair tüm somut nesnelerdir. Öyle hassas çalışırlar ki iğneyle kuyu kazarlar adeta.

Ülkemiz turizmine büyük katkıları olan ve insanlığın kültürel mirasına sahip çıkan arkeologlarımız bugün işsizlikle mücadele ediyorlar. Türkiye'deki birçok üniversitede arkeoloji bölümü bulunmakta ve her yıl binlerce arkeolog mezun olmaktadır. Bu durum, mevcut istihdam olanaklarının çok üzerinde bir mezun sayısına yol açmaktadır. Arkeologların temel istihdam alanları genellikle devlet kurumları (Kültür ve Turizm Bakanlığı, müzeler, üniversiteler) ve kazı projeleridir.

Bu alanlardaki kadro sayıları ve açılan pozisyonlar mezun sayısıyla orantılı değildir. Özel sektörde arkeoloji odaklı iş imkanlarının sınırlı olması ve mevcut işlerin genellikle düşük ücretli ve mevsimlik olması bu durumu tetiklemektedir. Ancak son yıllarda hükümetin arkeolojik çalışmalara verdiği önemin artması ve istihdamı destekleyici bazı adımlar atılması, gelecekte bu sorunun kısmen de olsa çözüme kavuşması için olumlu bir adım olarak görünüyor.

Arkeologlar Derneği Başkanı Dr. Soner Ateşoğulları yaptığı açıklamada “Yaptığımız iş tam anlamıyla anlaşılamadığı için mağduriyet yaşıyoruz. Arkeologlara mevcut alanların dışında yeni iş alanları yaratmalıyız. Büyük bir yığılma var. Belediyelerin bünyesinde mutlaka arkeologlara ve sanat tarihçilere yer verilmeli. Müfredata mutlaka arkeoloji, kültür tarihi dersleri konulmalı ve bu dersleri arkeolog ve sanat tarihçiler vermeli. Türkiye’de her yıl müze sayısı artmasına rağmen ataması yapılamayan binlerce arkeolog var. Binlerce meslektaşımız aile kuramadan gelecek kaygısıyla kara kara düşünüyor. Ayrıca taşra alımlarında tek tercih hakkı olmamalı. Ya genel başvuru olmalı ya da en az 3 il seçme şansı verilmeli,” diyerek istihdam sorununa çözüm beklediklerini belirtti.

Ülkemizin dört bir yanında kültürel mirasımız ortaya çıkmayı beklerken arkeologlarımızın işsiz kalması düşünülemez. Defineciler bu miraslarımızı yok etmeden Arkeologlar işsiz değil iş başında olmalıdır.