Türkiye’nin en önemli üzüm üretim merkezlerinden biri olan Manisa ve çevresinde, son yıllarda özellikle ıskarta üzüm fiyatlarının düşük seyretmesi, bölge çiftçisinin emeğini karşılamamakta ve ciddi ekonomik sorunlara yol açmaktadır.

Manisa’da hasat mevsiminin gelmesiyle üreticinin sevinç ve umut içinde olması gerekirken, maalesef "Acaba fiyatlar ne olacak?" kaygısıyla bu döneme merhaba diyor. Çiftçimiz, yıllardır kışın eksi derecelerdeki ayazda, yazın 45 derece sıcakta bin bir emek vererek yetiştirdiği ürünü hakkında ne yazık ki hayal kırıklığı yaşamaya devam ediyor. İlkbahar aylarında zirai don felaketinin yaşandığı bir sezonda ve her kalem üründe yüzde yüz artışların yaşandığı bir dönemde, siz ıskarta üzüm kilogram fiyatına çiftçiyle alay edercesine 12 TL derseniz, çiftçiden sağlam bir tepki görürsünüz ve gördünüz.

Kimse çiftçiye “Şu an üzümün tad oranı düşük olduğu için bu fiyata alıyoruz.” demesin; çiftçi bunun ne demek olduğunu gayet iyi biliyor. Gerek üzüm kooperatiflerinin gerekse ziraat odalarının yaptığı çağrıya kulak verelim ve kurutulması mümkün olan tüm üzümlerimizi üşenmeden kurutalım. Burada mesele kuru üzümün fiyatı değil; çiftçiden düşük fiyata üzüm alan bu işletmelere karşı dik duruş sergilemektir. Tüm çiftçilerimiz birbirini bu konuda uyarma vazifesini yaparsa, sonuç alırız. Sosyal medyada istediğiniz kadar tepki gösterseniz de sonuç alamazsınız; çünkü yıllarca böyle yaptınız.

Iskarta üzüm fiyatları ile ilgili her çiftçimiz, Manisa’nın tüm siyasi parti milletvekillerine ve temsilcilerine ulaşarak sorunu dile getirmelidir. Öte yandan, iktidardan, yerel yönetimlerden ve dahi kooperatiflerden üzüm fabrikası kurulmasıyla ilgili talebinizi en güçlü şekilde dile getirmelisiniz. Her yıl "kaderimize razı olalım" modunda olursanız, ıskarta üzüm başta olmak üzere ürünlerin hak ettiği fiyatı bulması konusunda hüsrana uğrarsınız.