Son günlerde Kula ve Manisa’nın diğer ilçelerindeki kırsal mahallelerin gündeminde tek bir başlık var: Kırsal Mahalle Statüsü. Manisa Büyükşehir Belediye Meclisinden çıkan karar; Kula merkezindeki 7 mahalle hariç, tam 53 mahalleyi kapsıyor. Peki, herkesin konuştuğu bu "kırsal mahalle" meselesi tam olarak nedir ve Kula’ya ne getirecek? Gelin, hep birlikte bakalım.

2012 yılında çıkan Büyükşehir Yasası ile köylerimiz bir gecede "mahalle" statüsüne geçmişti. Ancak bu durum, tarım ve hayvancılıkla geçinen köylümüzün şehir merkezindeki bir apartman dairesiyle aynı vergi ve sorumluluklara sahip olmasına neden oldu. İşte "Kırsal Mahalle Statüsü", özünde bu yanlıştan dönülmesidir.

Bu statüye geçen yerleşim yerlerinde vatandaşlar çok önemli somut avantajlara sahip oluyor. Öncelikle bu mahallelerdeki konutlar emlak vergisinden tamamen muaf tutulurken, ticari ve sınai işletmeler için emlak vergisi %50 indirimli olarak uygulanıyor. Ayrıca mahalle sakinleri, yapacakları binalar için belediyeye ödenen vergi, harç ve katılım paylarından muafiyet kazanıyor. Tüm bunların yanı sıra tarım ve hayvancılık faaliyetleri, mahalle statüsünün getirdiği katı kurallara takılmadan, köy geleneklerine ve üretim ihtiyaçlarına göre özgürce devam edebiliyor.

Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’in yoğun çabalarıyla, ilçe merkezinin çekirdeğini oluşturan 7 mahalle dışındaki tüm yerleşim yerleri bu hakkı kazandı. Özellikle büyük nüfuslu üretim merkezleri olan Gökçeören ve Sandal başta olmak üzere; Encekler’den Bebekli’ye, Esenyazı’dan Ayvatlar’a kadar toplam 53 mahalle artık resmen "kırsal mahalle" oldu. Bu değişim, Kula’nın yüz ölçümünün neredeyse tamamının üretim odaklı olarak korunması anlamına geliyor.

Kararın çıktığı gün meclis salonundan ayrılıp soluğu hemen Gökçeören ve Sandal mahallelerinde alan Başkan Hikmet Dönmez, aslında bu kararın sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir zafer olduğunu da kanıtladı. Başkanın, "Bu karar sadece idari bir düzenleme değil, Kula’nın geleceği için büyük bir dönüm noktasıdır; 53 mahallemizin tamamını kapsamak için büyük mücadele verdik," sözleri bu sürecin önemini açıkça ortaya koyuyor.

Kula, bu kararla birlikte hem tarihi dokusunu hem de tarımsal gücünü koruma altına almıştır. Köylümüzün sırtındaki vergi yükü kalkarken, üretim yapma isteği yeniden canlanacaktır. Bu tarihi adımda emeği geçenleri kutlamak, aslında Kula’nın geleceğine sahip çıkmak demektir. Tarihi evleri ve jeoparkıyla bir turizm merkezi olan Kula, toprağıyla da bir üretim merkezi olma kimliğini pekiştirmiştir. Alınan bu karar, köylerden kente göçü bir nebze olsun frenleyebilir ve gençlerin yeniden toprakla barışmasına vesile olabilir.