Türkiye Büyük Millet Meclisinin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi parti liderleriyle gerçekleştirdiği görüşme, siyaset arenasında dikkat çeken bir gelişme olarak kayda geçti.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un davetiyle gerçekleşen bu buluşma, sadece protokol gereği bir temas olmanın ötesine geçerek, Türkiye siyasetinde uzlaşmacı bir dilin sinyallerini verdi.
TBMM, milletin temsil edildiği ve farklı seslerin bir araya geldiği en üst düzey platformdur. Yasama yılının açılışında, temsil edilen tüm siyasi aktörlerin bir araya gelerek, ülkenin temel meseleleri etrafında kısa da olsa bir temas kurması, Meclis’in birleştirici rolünü pekiştiriyor. Siyasi liderlerin, kürsüdeki sert tartışmaların ötesinde, bir araya gelebilme olgunluğunu göstermeleri, toplumda gerilimi düşürme potansiyeli taşıyor.
TBMM’nin açılışında CHP’nin protesto ederek oturuma katılmaması sonrası, Resepsiyon’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlerle görüşmesi CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından normal karşılansa da tabanda, bazı TV yorumcuları ve X fenomenleri tarafından eleştirildi. Yapılan eleştirilere Cumhurbaşkanı Erdoğan ve görüşmeye katılan liderler sert tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’deki liderler buluşması ve buna gelen eleştirilere ilişkin siyasi diyalog ve nezaketin önemini vurguladığı konuşmasında, "Tekrar söylüyorum: Hiçbirimiz düşman değiliz. Millete hizmet yolunda farklı kulvarlarda koşturan rakipleriz. Demokrasi dairesi geniştir. Bunu daraltmak kimsenin haddi değildir," dedi.
"Siyaseti dost-düşman kavramlarıyla tarif etmek doğru değildir. Siyasette düşman yoktur. Muarız ve muhasım yoktur. Rakip veya müttefik vardır. Her kim siyaseti dost-düşman kavramları üzerinden tanımlıyorsa çok net biçimde Türkiye’ye ve Türk demokrasisine ihanet ediyor demektir."
Öyle görünüyor ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklaması sadece bu buluşmayı eleştirenlere değil, AK Parti’yi ve hükümeti savunuyormuş gibi görünüp kullandığı dil ve üslupla zarar veren bazı X hesaplarına ve yorumculara da yapılmış çok net bir göndermeydi. Çünkü bu liderler buluşmasını bile, "İşte gördünüz mü, Reis hepsini ayağına getirdi," gibi seviyesiz ve nezaket dışı yorumlarla vatandaşları kutuplaştırma çalışmalarına hız kesmeden devam ettiler.
Siyasette bu tür temaslar, sadece siyasi elitler arasında değil, toplumun farklı kesimleri arasında da empati ve anlayışın gelişmesine katkı sağlayabilir. Liderlerin kullandığı dil, halkın siyaset algısını doğrudan etkiler. “Düşman değiliz” vurgusu, kutuplaşmanın azaltılması ve ortak hedefler etrafında birleşilmesi açısından umut verici bir söylemdir. Umut edilir ki, bu olumlu hava, Meclis’in yeni yasama yılında da sürer ve Türkiye’nin çözüm bekleyen meselelerine daha yapıcı bir zemin hazırlar.