Manisa, Türkiye'nin sanayi ve tarım devi, rekor üstüne rekor kıran ihracat şehri… Ancak ekonomik göstergelerin aksine, gündelik yaşamı etkileyen ilginç bir sorun baş gösterdi.
Nitelikli çatı olukçusu ve benzeri geleneksel zanaat ustaları hızla azalıyor. Şehrin her köşesinde yükselen modern yapılar ve organize sanayi bölgelerindeki devasa üretim tesislerine rağmen, çatısı akan bir evin ya da ticari bir binanın oluk tamirini yapacak usta bulmak, adeta iğneyle kuyu kazmaya dönüştü.
Manisa’da son yıllarda artan inşaat ve tadilat faaliyetleri, bazı meslek gruplarına olan ihtiyacı gözler önüne seriyor. Özellikle çatı olukçuluğu gibi uzmanlık gerektiren alanlarda usta bulmak giderek zorlaşıyor. Bu durum, hem bireysel ev sahiplerini hem de müteahhitleri ciddi şekilde etkiliyor.
Daha önce okuyanlar bilirler; “Usta Var, Çırak Yok” başlıklı makalemde de belirtmiştim: Ülke genelinde çok ciddi çırak sorunu var. Gençler arasında fiziksel emek gerektiren meslekler yerine masa başı işler daha fazla tercih ediliyor. Bu da usta sayısında düşüşe yol açıyor. Vatandaş, çareyi bulabilirse diğer illerden randevu alarak işlerini yaptırmaya çalışıyor. Hal böyleyken, bu sorunun çözümü noktasında neler yapılabileceği üzerine acilen çalışmalar yapılmalıdır. Bakanlık destekli, yerel yönetimler ve meslek odaları çatı olukçuluğu gibi alanlarda eğitim programları düzenleyerek yeni ustalar yetiştirebilir.
Bu durum sadece çatı olukçuluğu ile sınırlı değil; tesisat, seramik döşeme, doğrama ve özellikle ince inşaat işlerinde de benzer bir usta kıtlığı yaşanıyor. Nitelikli usta bulma zorluğu, hem tamir sürelerini uzatıyor hem de hizmet maliyetlerini hızla yukarı çekiyor.
Manisa'nın önümüzdeki dönemde sadece büyük sanayi yatırımlarına değil, aynı zamanda Mesleki Eğitim Merkezleri aracılığıyla bu kaybolmaya yüz tutmuş zanaatlara gençleri yönlendirecek teşvik mekanizmalarına da yatırım yapması gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye ekonomisine güç veren Manisa, basit bir çatı tamiratı için bile aylar süren bir bekleme süresiyle yüzleşmek zorunda kalacak.
Manisa'nın yeni dönem mottosu, “Büyük Sanayi ve Küçük Zanaatın Sürdürülebilir Dengesi” olmak zorundadır. Aksi takdirde, rekor kıran ihracat rakamları, akan bir çatının altında anlamsız kalabilir.