Yapay zekâ teknolojileri, son yıllarda hayatımızın hemen her alanına nüfuz etti. Özellikle sosyal medya platformlarında içerik üretimi ve paylaşımı, yapay zekâ destekli araçlarla hız kazandı. Ancak bu gelişmeler, beraberinde bazı sorunları da getirdi. Görsel içeriklerin gerçekliği sorgulanırken, çocukların düşünsel becerilerini geliştirme yerine yapay zekâya yönelmesi endişe oluşturuyor.

Son zamanlarda sosyal medyada daha çok dikkat çekme uğruna yapay zekâ destekli sahte görsel içeriklerin oluşturulması, kullanıcıları hayli zorlamakta ve tepkisine neden olmaktadır. Sosyal medya kullanıcıları, gördüğü içeriğin yapay zekâ mı, gerçek mi olduğundan emin olamayıp maalesef vaktini bu paylaşımların altında yorumlar bölümünde tartışma yaparak harcıyor. Tabi, içerik üreticilerinin de istediği tam da bu etkileşim!

Yapay zekâ ile üretilen görsellerin giderek daha gerçekçi hâle gelmesi, kullanıcıların bu içeriklerin doğruluğunu sorgulamasına neden oluyor. Deepfake teknolojileri, sahte haber görselleri ve manipüle edilmiş fotoğraflar, bilgi kirliliğini artırıyor. Algoritmaların kişiselleştirilmiş içerikler sunması ise kullanıcıların kendi görüşlerini pekiştiren bir yankı odasında kalmasına yol açabiliyor.

Dijital çağda büyüyen çocuklar, öğrenme süreçlerinde yapay zekâ araçlarını sıklıkla kullanıyor. Bu durum, bilgiye erişimi kolaylaştırsa da eleştirel düşünme, problem çözme ve yaratıcı üretim gibi becerilerin gelişimini sekteye uğratabiliyor. Medya okuryazarlığı eksikliği, çocukların içerikleri sorgulamadan tüketmesine ve yapay zekâya bağımlı hâle gelmesine neden olabiliyor.

Yapay zekâ, sunduğu olanaklarla hayatı kolaylaştırırken, bireylerin düşünsel gelişimi ve gerçeklik algısı üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir. Bu nedenle teknolojiyi bilinçli kullanmak, özellikle çocukların dijital dünyada sağlıklı bireyler olarak yetişmesi için kritik öneme sahiptir. Eğitimde ve toplumda medya okuryazarlığı çalışmaları yapılmalı, okulda öğrencilere ve Halk Eğitim kurumları aracılığıyla halkımıza gerekli eğitimler acilen verilmelidir. Bugün birçok kişi sosyal medya muzdaribi olabiliyor.

Yapay zekâ, görsel içerik üretiminde çığır açsa da sosyal medyada gerçeklik ile kurgu arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdı. Kullanıcıların görsel içeriklere yönelik artan eleştirel yaklaşımı ve şüpheciliği, teknoloji şirketlerini, içerik üreticilerini ve platformları şeffaflık ve sorumluluk konusunda daha sıkı adımlar atmaya zorluyor. Yapay zekâ çağında dijital güveni yeniden inşa etmek, sadece teknolojik değil, aynı zamanda etik ve toplumsal bir zorunluluktur.